Gündem Uyanış
TİGRİS TOPLANTISI
22-06-2014 14:25 1632

TİGRİS TOPLANTISI

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ctesi  günü Grein Hotel toplantı salonunda Kısa adı DİTAM olan Dicle toplumsal araştırmalar merkezinin düzenlediği “TİGRİS Diyalogları” toplantısı kapsamında Diyarbakır’daydı.TİGRİS’in kelime anlamı DİCLE olduğunu belirtmekte de fayda var. Başta Diyarbakır olmak üzere Bölgenin bir çok ilinden STK temsilcisinin de davetli olduğu toplantıda  Kürt sorunu konusunda sorulan soru verilen cevaplarla birlikte bazı serzeniş ve eleştirilerde de bulunuldu.

Soru cevap bölümüne geçmeden önce Kılıçdaroğlu uzun bir konuşma yaparak belki de sorulacak soruların büyük bir kısmını da sınırlamak üzere zamanlama mühendisliğini de gerçekleştirdi. Çünkü bir çoğumuz  sormak istediğimiz soruları zaman sorunu nedeniyle soramadık. Ancak sorulan sorulara verilen cevaplardan payımıza düşen yanıtları da de aldığımızı söyleyebilirim.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu konuşmasında Çözüm sürecinin yasal zemine kavuşturulması gerektiğini söyleyerek “Kürt sorununun tek bir kişiile çözülemeyeceğini belirti. Kılıçdaroğlu  konuile ilgili Ankara’daki konuşmalarından farklı bir üslup kullanarak Çözüm süreci, Diyarbakır cezaevi,Faali Meçhul cinayetler,Seçim barajı, demokratik ve bireysel haklar konusunda açıklamalarda bulundu. Ancak çözümden ne anladığı veya algısıyla  ilgili CHP olarak geleneksel kodlar üzerindensoruna yaklaşmaya devam ettiklerini, kolektif haklardan çok bireysel haklardan söz ederek devletçi kriterleri hala aşamadıkları izlenimini edindiğimizi söyleyebiliriz.

Kılıçdaroğlu serzenişte de bulunarak “ Arkadaşlarım bana bölgeyi bırak diyorlar ama ben bırakmayacağım. Ya siz beni anlayacaksınız ya da ben sizi anlayacağım” diyerek bir çok konuda düşüncesini belirtti. “Ben sizleri savunuyorum ancak Oylar AKP ye gidiyor” diyerek Kürt seçmenin  kendileriyle ilgilenmediğini ifade etmeye çalıştı.

Oysa CHP nin 1930 ların yılların partisi olmadığı değişim ve dönüşüm yaşadığını, dünyanın değişim dönüşüm süreciyle birlikte kendilerinin de  değişmekte olduğunu yeni şeyler söylediklerini,sorunun çözümüyle ilgili kanun tekliflerini verdiklerini, Ancak Başbakan ve hükümetten yapıcı karşılık bulmadıklarını,Başbakanın çözüm konusunda CHP nin katkı önerisine ihtiyaçlarının olmadığını söylemesi kendilerini özdüğünü, Demokrasi ve özgürlüğü savunduklarını söylemelerine karşın bölgenin kendilerine kulak vermediğini. Ortada bulunan büyük ve kapsamlı sorunun da tek kişiyle çözülemeyeceğini Kürt sorununun ancak elbirliğiyle  çözülebileceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu çözüm süreci konusunda itiraz edilemeyecek ifadeler de kullandı. Bu aşamadan sonra çözüm görüşmelerinin kapalı kapılar ardından ziyade açık ve şefaf yürütülmesi gerektiğinibuna da karşı çıkanların olacağını ancak çözüm sürecinin oluşturulan  yüksek beklentilerle hayal kırıklığına dönüşmesi  durumunda  sorunun dahada vahimleşeceğini dolayısıyla görüşmelerin Parlemento güvencesine alarak yasal dayanağa mutlak kavuşturulması gerektiğinin altını çizdi. Kürt siyasal hareketinin bu yöndeki açık beklenti ve taleplerini dilendirdiklerini hepimiz her gün duyuyoruz. Bence gerek hükümetin gerek Kürt siyasal hareketi ve STK ların bu toplantıyı küçümseme yerine faydalanması daha doğru olacağını düşünüyorum.

 

 

 

Top