Gündem Uyanış
KOLOMBİYA’DA BARIŞ TÜRKİYE’DE SAVAŞ
02-10-2016 11:24 1020

KOLOMBİYA’DA BARIŞ TÜRKİYE’DE SAVAŞ

 

 

Barış dilemek, barış talep etmek, barış içinde yaşamayı arzu etmek, her gün  gencecik insanların toprağa düşmesine, büyük acı ve kayıpların yaşanmasına isyan etmek, insanların insanca yaşama arzusu doğrultusunda sahip olmaları gereken haklarıyla bir arada barış içinde kardeşçesine yaşamasını savunmak nedense günümüz Türkiye’sinde belki de suçların en ağırına en tehlikelisine tekabül etmekte yani terörist ve vatan hainliğiyle eş değer tutulmaktadır.

Sadece barışçıl ve insani talepleri yüzünden bugün binlerce insan özgürlüğünden mahrum bırakılarak cezaevlerine doldurulmuş bulunmaktadır. Savaş ve ölüm yerine sadece yaşamı, barışı, özgürlüğü ve adaleti dilendirdikleri için Üniversitelerden akademik çalışma yapan binlerce Akademisyen, gazeteci, aydın, bilim insanı ve eğitimci aile ve çocuklarıyla birlikte açlıkla terbiye edilmek üzere işlerinden kovularak cezalandırılmaktadır.

 OHAL gerekçesiyle KHK le Yapılan acımazsız uygulama ve bu uygulama pratiğiyle yaratılan korku ortamı üzerinden vicdan, ahlak ve inanç değerleri akamete uğratılarak ben insanım diyebilecek olanları da esaret altına alarak biat ettirmektedir. Zulme uğrayan insan zulme uğradığını ifade etmekten, öldürülen evladının cenazesi üzerinde istediği gibi ağlamaktan korkan anne, baba ve yakınların olduğu bir dönem yaşatılmaktadır.

Yaratılan kin, öfke ve korku ortamıyla sorunların çözülmesi bir yana, sorunlar daha da içinden çıkılmaz hale getirilerek katmerleştirilmekte, bir kanser vakası gibi her tarafı sarıp sarmalayarak adeta metastaz yapmaktadır. 15 Temmuz kanlı askeri darbeden sonra ilan edilen OHAL ardından bağımsız evrensel değerlere bağlı olması gereken yargı, yasama, yürütme güvenlik adalet sistemi Kanun Hükmünde Kararnamelerle millileştirilerek siyasal iktidarın emirlerine amade hale getirilmiş bulunmaktadır.

Dolayısıyla hukuk, insan hakları ve demokratik teamüller bir tarafa itilerek iktidarın zora dayalı siyasal gücü yaşamın her alanını belirleyip ve yönlendirecek duruma getirilmiştir. Yargıya müdahale sıradanlaşmakta, beğenilmeyen kararlar anında revize edilmekte, Anayasal haklar ortadan kaldırılmaktadır. Siyasal İktidar kendisine yapılması durumunda kıyameti koparacak bir uygulamayı halkın iadesiyle seçilen DBP li 24 Belediye yönetimini tümden kayyıma devir ederek hak ve yetki gasp etmekte, onlarca gazete ve TV yi karartıp kapatarak muhalif hiç bir eleştiriye, hiçbir aykırı ses ve soluğa tahammül dahi etmemektedir. Böylesine işleyen bir rejimin adı dünyanın hiçbir yerinde demokrasi ve adalet rejimi olamaz. 

İçte ve Suriye topraklarında mevcut savaş ve çatışmalı durumu kararlılıkla sürdüreceğini dilendiren, bu yöndeki niyet ve pratiği ısrarla sergileyen AKP iktidarı her nedense Kolombiya’ da ki barış sürecini hem maddi hem de manevi açıdan desteklediğini söylemekten de imtina etmemektedir. Türk Hükümeti Kolombiya Hükümeti ile FARK gerillaları arasında 52 yıl süren ve 250 bin insanın ölümüne yol açan savaşın, kurşundan yapılan bir kalem ile taraflar arasında yapılan barış anlaşmasının imzalanmasıyla ilgili yaptığı açıklamada; gerek ABD gerekse BM üzerinden Kolombiya hükümetiyle Fark gerillaları arasında sürdürülen barış çabasında Türkiye her zaman yer alarak  temsil edildi ve bundan sonra da katkı sunmaya devam edecek açıklamasını yaparken kendi iç barışını sağlama yerine savaşa bütün hızıyla devam ettiğini söylemekte  yaşanan büyük çelişkiyi açıklamaya yeter sanırım.

Top