Gündem Uyanış
REFERANDUMUN SONUCU DERİN ÇATIŞMALARA YOL AÇABİLİR.
01-04-2017 17:43 775

REFERANDUMUN SONUCU DERİN ÇATIŞMALARA YOL AÇABİLİR.

 

 

Türkiye’nin 21 YY da ki rejimsel konumunu belirleyecek olan Anayasa referandumuna iki hafta gibi kısa bir zaman kalırken, her iki cephede çalışmalar bütün yoğunluğuyla devam etmektedir.

HAYIR, Cephesi bütün engelleme ve sınırlamalara, bütün maddi olanaksızlık ve açık saldırılara rağmen kampanyayı germeden yürütmeye çalışırken, EVET cephesi ise devlet, hükümet, medya ve sermayenin sağladığı bütün olanakları sınırsız bir biçimde kullanarak,  içte ve dışta yarattığı gerilim politikasıyla toplumun milliyetçi, muhafazakâr damarlarına girerek kampanya yürütmektedir.

Yürütülen referandum kampanyasının, taraflar açısından hiçbir biçimde eşit, demokratik, bağımsız, şeffaf olduğunu söylemek mümkün değildir. Her şeyden önce referandum kampanyası şimdiden nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın kampanyanın adaletsizliği, eşitsizliği iç ve dış kamuoyu nezdinde tartışmaya açık bir konu olarak gündemdeki yerini uzun süre muhafaza edecektir. Hiçbir bağımsız kişi ve kurum yapılan referandum kampanyasının eşit ve demokratik seçim ilkelerine uygun olduğunu söyleyemez. Bu nedenle yapılacak referandumun meşruiyeti açısından da ciddi tartışmalara şimdi den hazırlıklı olmak gerekiyor.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde basın ve sosyal medya ya yansıdığı kadar kampanyanın eşitlik ilkesine aykırı yürütüldüğü gözlemlenmektedir. Kamu görevlilerinin mülki ve idari amirlerinin Adilcevaz ilçesi örneğinde olduğu gibi direkt ve dolaylı müdahaleleri, referandum güvenirliğini ihlal etmektedir. Ayrıca Evet kampanyası yürüten cephenin gerçekleştirdiği miting ve etkinliklere katılımın kamu gücü seferber edilerek sağlanırken, Hayır etkinlikleri de açık ve örtülü engellemelere takılmaktadır. Ülkenin diğer bölgelerinde de durum pek farklı değil, doğruluk derecesi nedir bilmem ancak Sivas’ın Akıncılar ilçesinde bir kişi, girdiği köy lokalin de var mı burada “hayır” verecek” diye bağırıp küfür ettikten sonra kendisine Tepki gösteren 62 yaşındaki bir vatandaşı pompalı tüfekle vurarak öldürdüğü haberi medyada yer aldı.  Kampanya süresince her gün benzer haberlere rastlamak sıradan hale gelmiş bulunmaktadır. Üstelik benzer saldırı ve engellemelerde bulunanlar kakında cezasızlık uygulandığı için adeta bu ve benzer saldırılarılar da teşvik edilmiş oluyor.

Kampanya propaganda eşitliği açısından da son derece sorunlu geçmektedir.  “EVET” açısından toplumla iletişim olanakları sınırsız olurken  “HAYIR” Açısından toplumla iletişim sınırsız bir biçimde engellenmektedir. Görsel basın devlet televizyonları dâhil iktidar için yüzlerce saat propaganda olanağı sağlarken muhalefettin toplumla iletişimini engellemektedir.

Kürt muhalefeti açısından durum son derece vahimdir. Nerede ise ceza evine atılmayan tek bir Kürt siyasetçi kalmadı. Kamuoyu önünde etkili olan, siyasi faaliyetlerinden başka hiçbir suçu bulunmayan binlerce Kürt siyasetçi Eş başkanlar dâhil yüzlerce yıl hapis ile yargılanırken dışarıda eşit ve demokratik bir referandumdan söz edilemez elbette.

Böylesine demokratik ve eşit olmayan, evrensel hukuk ölçülerinden yoksun bir referandum kampanyasından benzer bir sonuç ve irade devşirilmesi halinde son derece kaotik bir süreci de beraberinde getirecektir.  Anti demokratik dayatmalarla ikiye hatta üçe dörde bölünen toplumun uzlaşmaz çelişkileri (antagonizmaları ) çok daha derin çatışma ve bölünmelere yol açacaktır. Toplumun yarısını tamamen gözden çıkararak, yok sayarak adeta karşısına alarak kendi siyasal ve ideolojik ekseni üzerinden bir rejim kurgulayarak yoluna devam etmek isteyen bir iktidar anlayışı hâkim olması durumunda uzun süre istikrar ve toplumsal barışı da dert etmeyecek çelişki ve çatışmaları daha da derinleştirecektir.  Yaşanacak olan bu çelişki ve çatışma konsepti sadece iç dengelerle sınırlı olmayacak, uluslar arası dış ilişkilere de teşmil ettirilecektir. Şimdiden bu konuda yeterince elde argüman bulunmaktadır. Avrupa ile yaşanan gerilim, ABD ve Rusya ile Suriye konusunda yaşanan uzlaşmazlık benzeri dış politik ve diplomatik uyumsuzluklar önümüzdeki süreçte iç çelişki ve çatışmalarla birlikte Türkiye gündemini meşgul edeceği görülmektedir.

Top