Gündem Uyanış
İNSAN HAKLARI HAFTASI
14-12-2015 11:33 975

İNSAN HAKLARI HAFTASI

 

 

10-17 Aralık tarihleri arasında, bütün dünyada yani insan haklarının önemsendiği, İnsanın doğuştan ve doğuştan sonra edindiği temel haklarının içselleştirildiği, kabul gördüğü demokratik Ülkelerde değişik toplumsal korumlar tarafından etkinlikler düzenlenmekte,  aktiviteler gerçekleştirilmektedir. İnsan haklarını kendileri için dert edinmeyenlerden böylesine insani etkinlikte bulunmasını beklemek safdillilik olur.

Bu gün orta doğuda özellikle Müslüman Arap halklarının yaşadığı ülkelerde (Suriye, Irak, Mısır, Libya)   yaşanan budur. Her gün patlatılan bombalarla yaşanan kitlesel katliamlar, Tekbir sesleriyle Müslüman kardeşinin kanının akıtılmasını başka türlü tarif etmenin imkanı yoktur.

Birleşmiş Milletler antlaşmasında önemli bir yer tutan İnsan hakları, ilk kez 10 aralık 1948 tarihinde BM genel Kurulunca kabul edilen “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” ile özel düzenlemeye konu olmuştur. Birleşmiş Miletler bünyesinde 1946 yılında İnsan Haklarının geliştirilmesi amacıyla bir İnsan Hakları Komisyonu oluşturulmuştur. Kendi inisiyatifiyle veya Genel kurul ve konseyin istemi üzerine harekete geçebilen bu komisyonun görevi, İnsan Haklarıyla ilgili her konuda inceleme ve tavsiyelerde bulunmaktı.

 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca kabulünün 65. Yıldönümü olan bu gün yüzyıllar boyunca verilen mücadelenin sonucu olarak insanların doğuştan ve eşit biçimde sahip oldukları hakları ifade eden uluslar arası bir belgenin kabul edilişinin kutlandığı gündür.

İnsan Hakları sorunu, bugün bütün dünyada ülkelerin gündemindedir. Bütün ülkelerin hükümetleri, İnsan hakları ihlallerine yol açmamayı önemli ve temel bir sorumluluk olarak kabul etmek durumundadırlar.

Ancak İnsan Haklarının korunması sorumluluğu sadece hükümetlerin yerine getirebilecekleri bir işl değildir. Bu görev, Bütün kuruluşların, özellikle sivil toplum kuruluşlarının ve bütün insanların işbirliğini gerektirmektedir. Bu kapsamda, İnsan Hakları bilincinin ve İnsan Haklarının tam olarak benimsenerek uygulanması için gerekli sorumluluk duygusunun toplumda ve özellikle bütün insanlarda bulunması önem arz etmektedir.

Toplumda İnsan Haklarıyla ilgili bilincin yoğunlaşması sorumluluğu devlet ve aile ortak sorumluluğuyla yürütülmesi, eğitim sisteminin buna göre yapılandırılması kural haline getirmekle mümkündür.

 Bugün Birleşmiş Milletlere üye bir çok Ülke, İnsan haklarıyla ilgili bir çok Uluslar arası belgeye imza atmasına rağmen bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirmediklerine tanıklık etmekteyiz. Dünyanın insan haklarına dayalı yaşanılabilir bir dünya haline gelebilmesi için etkili evrensel bir denetim sistematiğinin mutlaka oluşturulması gerekmektedir. İnsan Haklarının teminatını, kendi çıkarları için dünyayı cehenneme çeviren Küresel güçlere ve çetelere emanet edilmesi dünyada arzu edilen evrensel adalet ve ahlakı asla sağlamayacaktır.

Top