Gündem Uyanış
NEWROZ VE ÇÖZÜM SÜRECİ
24-03-2015 16:20 1190

NEWROZ VE ÇÖZÜM SÜRECİ

 

 

Bu yıl  Newroz kutlamaları yağışlı havaya rağmen, geçmiş yıllara göre daha kitlesel, daha yaygın ve daha coşkulu  kutlandığına tanıklık ettik. Bir yandan iki yılı aşkın bir süredir devam eden  ve bir  türlü somut  çözüme dönüşmeyen  “çözüm sürecinin” Newroz ‘a yüklediği anlam ve beklenti olurken, diğer yandan Seçim sürecinde Halkların Demokratik Partisinin yakaladığı Rüzgar ve kendisine bağlanan umut olmaktadır.

Çözüm süreciyle ilgili merakla beklenen ve Abdullah Öcalan tarafından kaleme alınan açıklama, Özellikle Diyarbakır’da yapılan Newroz etkinliğine katılım ve ilgiyi artırdığını aşırı yağmur ve çamura rağmen bu etkinliğin bir katılımcısı olarak tanıklık ettiğimi belirtmeliyim.

Newroz ve HDP ile ilgili toplumsal aidiyet duygusu artarken, çözüm süreciyle ilgili son günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan tarafından yapılan açıklamalar barış işinin yokuşa sürülmek istendiğini göstermektedir.

2015 yılının Mart ayında Cumhurbaşkanı’nın çözüm sürecine ilişkin kendisine yakın bazı gazetecilere milliyetçi dozu yüksek yaptığı açıklamanın yarattığı şaşkınlık geçmeden, 21 Mart Diyarbakır Newroz etkinliğinden iki gün kala İzleme heyetiyle ilgili olumsuz görüş belirtmesi bu sürecin rahat yürümeyeceği işareti vermektedir

Önce “Kardeşim ne Kürt sorunu ya. Artık böyle bir şey yok. 2005’te Diyarbakır konuşmamda açıkladım, her etnik unsurun kendine has sorunları var. Dün Roman kardeşlerime de söyledim, Türk’ün de Roman kardeşlerimin de sorunları var, Boşnak’ın da sorunu var, Laz’ın da sorunu var. Hepsinin sorunu var. Neyin eksik senin, başbakan çıkardın mı, bakan çıkardın mı çıkardın. TSK’ da var mısın var, ne istiyorsun, daha ne istiyorsun?”

Bu açıklamadan sadece bir kaç gün sonra ise Cumhurbaşkanı’ndan Hükümet’in kamuoyu önünde de defalarca konuşulan İzleme Heyeti ile ilgili sözleri oldu. İzleme Heyetinin oluşturulması ile bilgisi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı, heyeti olumlu bulmadığını da söyledi. Bundan hemen ardından da defa süreçte 2013 Nevruz’u kadar anlamlı bulunan Hükümet ve HDP’ nin birlikte yaptığı Dolmabahçe açıklamasını doğru bulmadığını belirten Cumhurbaşkanı Dolma bahçede açıklanan 10 maddelik metne metin için  “o metinde bir demokrasi çağrısı yok. Bu metnin demokrasi adına neresini kabul edeceğim? Metni incelersek oradaki konuların çoğunun demokrasiyle falan yakından uzaktan alakası yok. Hâlâ yeni yeni talepler ortaya çıkıyor. Daha sonra Başbakan Yardımcımızın yaptığı bir açıklama var. Onların tamamen aksine. Yani birbiriyle tamamen örtüşen bir şey yok. O zaman neyi görüştüler? Buna ortak bir deklarasyon diyebilir misiniz? Böyle bir şey var mı” diye açıklama yapan cumhurbaşkanı adeta masayı devirmek için elinden geleni yapmakta, ancak masayı ilk deviren olma yerine karşı tarafa masayı devirtmek için gerekli bütün tahrikleri yapmaktan da geri kalmamaktadır.

Cumhurbaşkanı tarafından peş peşe yapılan bu açıklamalar ve süreç ile ilgili vites değiştirmeler başta Kürt tarafı olmak üzere toplumun önemli bir kesimi tarafından “oyalanıyoruz” kaygısıyla birlikte güven sorununu artırırken, Hükümet adına Bülent Arınç tarafından Cumhurbaşkanının malum tutumuna yönelik yapılan makul açıklamanın geçerlilik süresi de merak edilmektedir. Seçim süreciyle birlikte önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı tarafından çok daha tahrik ve tahkir edici açıklamaların yapılması sürpriz olmayacak ancak Abdullah Öcalan’ın Newroz açıklamasıyla top şimdilik Hükümetin ayağında.

Top