Gündem Uyanış
NEDRET KANUNU VE İKTİDAR ZEHİRLEMESİ
16-12-2014 15:19 2367

NEDRET KANUNU VE İKTİDAR ZEHİRLEMESİ

 

 

Ekonomi biliminde “Nedret kanunu “ diye bilinen bir kanun var. Bütün iktisat öğrencileri “İktisada giriş” kitabında bu kanunla mutlaka tanışmışlardır. İktisat bilimini tarif etmede de etkili ve hafıza da iz bıraktığı için rahat unutulmamaktadır. Bu kelime “ nadir” kelimesinden kaynaklanmaktadır.  Yani az bulunur anlamına gelmektedir. Bu kelimeyi daha anlaşılır kılabilmek için “ kıtlık kanunu” olarak ta ifade edebiliriz.

Yani insan ihtiyacı sınırsız ve bu ihtiyaçları karşılayan ihtiyaç maddeleri sınırlıdır. Kıttır. İşte İktisat bilimi de sınırlı olan ihtiyaç maddeleriyle sonsuz olan İnsan ihtiyacını Optimal yani en uygun şekilde karşılamayı öğreten bilim dalıdır.

Bu bilimsel tanıma, yaşamdan bir örnek vermek gerekirse uçsuz bucaksız bir çölün ortasında, kızgın güneşin altında susuzluktan boğulmak üzere olan bir insan İçin gerekli olan ve aynı zamanda değerli olan bir bardak su dur. Çünkü kıt olan, hatta çöl koşullarında zor bulunan su, zor durumda olan bu insan için yaşamsal önemdedir. Altın ve mücevherattan daha kıymetlidir.

Bu durumda yaşamaya tutunmak isteyen bir insan için on kilo altın yerine bir bardak su mutlak tercih nedenidir. Ancak su ihtiyacını karşılayan ve yaşama dönen bu insan için su eskisi kadar önemli olmamaya başlar. İkinci bir ihtiyaç maddesi olarak belki yemeğe ihtiyaç duyulur. Yemekten sonra insan arzusu ve ihtiyacı olarak başka ekstre maddeler bir birini izlemeye başlar ve sınırsız lüks tüketim maddelerine kadar uzanır gider. Kapitalist üretim ve tüketim kalıpları da bu olgu üzerinden karşılık bularak yoluna devam eder.

Bu ihtiyaç kalıpları makul ve insani bir ölçüye çekilmediği, bu israf ve savurganlık önlenmediği sürece kapitalizm gibi vahşi siyasal ve ideolojik bir canavar;  doğada her şeyi, bütün değerleriyle birlikte yiyip yutmaya devam edecektir. Her şeye aşırı kar mantığı üzerinden yaklaşan kapitalist sistem toplumu süpermarket toplumu haline getirerek bir yandan kendini beslerken diğer yandan toplumsal çürümeyi sağlayarak geleceğini kalıcılaştırmaktadır..

Bu gün küresel ekonomide geçerli olan bu tablo; mevcut toplumsal ve yaşamsal gerçekliğimizi ifade etmektedir. Bu gerçeklik karşısında uygun kontrol mekanizmalarıyla birlikte önleyici bazı insani tedbirler devreye sokulmaması durumunda insanlığın geleceği ciddi anlamda tehlikede olacaktır.

Ekonomide yaşanan oburluk ve duyumsuzluk siyaset ve yönetim zemininde de yaşam bulmaktadır. İktidar ve iktidar nimetleri iktidar sahiplerinin başını dönerdikçe İktidarın sınırsız nimetlerine kavuşma arzusu ve kaprisi de aynı ölçü de artmaktadır. İktidarı kaybetmemek her yol mubah sayılır. Önce Demokrasi, hak, hukuk, adalet, eşitlik talebiyle işe başlayan iktidar, daha sonra makro hedeflere yönelerek kendini ebedileştirmeye çalışmaktadır. Demokrasilerdeki makul iktidar süreçleri, on beş, yirmi beş, elli beş, yüz beş yıllık hedeflere dönüştürülerek sonsuz insan ihtiyacı esprisinde olduğu gibi sonsuz iktidar arzusuna dönüşecektir.

 İktidarda sahip olunan en güzel mülkler, en güzel eşyalar, en güzel makamlar ve en güzel kadınlar, çok cılız kalmaya başlar. Daha büyük saraylar, daha büyük Otomobil, Gemi, Uçak ve sonsuz hükümranlıklar arzusu büyük bir zehirlenmeyle devreye girmeye başlar. Başlayan bu iktidar zehirlenmesi artık sahibini de öldürmeye başlamış demektir.

Top