VURGUN

Hep böyle olmuştur!.Birileri götürür, siz sadece çene yormakla kalırsınız!.Ondandır ki, çok güzel ve cuk oturan bir ata sözümüz var " Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar" diye!.

Bir zamanlar yeğen Yahya vardı!.Rahmetli Süleyman Demirel'in yeğeni!.Henüz yirmi beş yaşındaydı ve hayali ihracat yaparak o zamanın parasıyla milyon liraları devlet kesesinden cebe indirmişti!.Sunta diye talaş ihraç etmişti!.Sonra baktılar ki, ortada talaşta yok!.Hepsi hayal ürünü ama, tek gerçek vergilerimizin malumun cebine aktığıydı!.Gelen sert eleştiriler amca Demirel'in canını sıkmış olacak ki "Yirmi beş yaşındaki çocukla uğraşıyorlar" demişti..

Oysa dar ağacına gönderdiği Yusuf yirmi yedi, Deniz yirmi beş, Hüseyin henüz yirmi üçündeydi ve bu memleketin bir tek kuruşunuda yememişlerdi!.Ama onlar vatan haini, yeğen Yahya Milliyetçi vatan severdi!.

Şimdi iki gündür takmışız Halk Bankasına!.Bilmem kaç kişiye ucuzdan dolar satıp adamları zengin etti diye!.

Ne var bunda?

Hani size gelin alın deseydi, alacak paranız mı vardı?

Parası olan gidip almış ve kısa yoldan köşe olmuş!.

Hem Hükümet uyarmıyor mu, dedikodu yapmayın diye!.

Hala susmayı öğrenemediniz!.Bakın,Bahçeli rivayete göre üçe alıp yediye bozdurmuş!.

Hiç konuşuyor mu?

İşte Devlet insanı olmak budur!.Susacaksın!.

Hele şu solcular var ya!.

Çok kızıyorum bunlara!.Yahu bin tanenizin cebini yoklasak bir çorba parası çıkmaz, ama konuşunca ha bire ekonomi ve para puldan bahs edersiniz!.

Bi susun Allah aşkına!.Bari götürenlerin keyfini kaçırmayın ki, rahatlıkla yiyebilsinler!.

Benden demesi!.Keyifleri kaçarsa siz o züğürt ceplerinizle kodesi boylarsınız, bilesiniz!.

************

ALGILARLA OYNAMAK

Çok zor günlerden geçiyoruz diye, herkesin ortak bir kaygısı var!.

Doğru mudur?

Doğrudur!.

         Peki, bizi bu zor günlere kimler nasıl taşıdı diye kendi gerçeğimiz üzerinden bir değerlendirme şansımız var mı?

Asla!.

      Sadece kahve köşelerinde ve sokak başlarında babalanır dururuz ve en çokta o günün mevcudu iktidara söyleniriz ama, iş seçime gelince de en çok küfür ettiklerimize gider oyumuzu veririz!.Bu konuda dünyanın tek örneğiyiz ve üstümüze yoktur!.

        Bunu çok iyi bilen sistem iktidarları böylesi zor durumlarda algılarımızı yönetmekte o kadar ustalaşmışlar ki, sanırım dünya üniversitelerine bununla ilgili kürsüler kurulması ve bunu nasıl becerip yönettikleri konusunda ders verilmeli!.

      Bakın, on beş yıldır memleketi yöneten iktidar, ısrarla dış güçlerden dem vurup, tüm olumsuzlukları onlara yıkıyor ve bu mağduriyet edebiyatından bizi istediği gibi ipin ucunda evirip, çeviriyor!..

      Daha dün; seçim öncesi dolar dört TL'ye fırlamıştı!.Başkan Erdoğan çıkıp " Bu kardeşinizi seçin ki, doları ve faizi alaşağı etsin!"

     Her zaman söylediğinin tersini yapan bu kardeşimizi tekrar seçtik, üstelik tam ve tek yetkiyle!.

Peki, ne oldu?

Şimdi dolar ve faiz almış başını gidiyor!.Kardeşimizin yapacağı hiç bir şey yok!.

Zaten Hazine Bakanı açıkladı " Dolar artık dünyada aranan para değil" diye!.

İşte böylesi durumda içerinin algılarını anında başka yöne çekmek için son günlerin mucize kampanyası evleri ve ülkeyi ikiye böldü!."Menemen soğanlı mı,soğansız mı olsun" diye!.

     Valla ben soğanlı olandan yanayım!.Ağzınız soğan kokmazsa, sizin menemen yediğinizi kim nereden bilecek?

Bazıları diyebilir " dört yanımızla kokuyoruz, soğanı kim duyar" diye!.

Vala onu da soğansız menemen tercihinde karar kılanlar bilir!.

****************

OLDU MU ŞİMDİ?

Son üç haftadır şu yükselen dövizi saymazsanız, keyfime diyecek yoktu!.Fener habire yeniliyordu ve Fenerli dostlarla bir güzel dalga geçme keyfi doğrusu beni mutlu ediyordu!.Hele dün kendi sahalarında yedikleri üçle eldeki rekoru da heba ettiklerin de, ben uzandığım koltuktan bir torba çekirdeği çoktan bitirmiştim..

Derken, Trabzon'dan Galatasaray'a seri atışların haberi geliyordu!.Bir, iki, üç, nihayet dört!..Bereket Fener yenilmişti!.Yoksa böylesi durumlarda kan görmüş kurt gibi saldıracak olan Fenerlilerle baş etmek ciddi karşı cevap gerektiriyordu!..E, benim literatürümde küfür ve galiz sözler olmadığına göre, onların "...mu?" gibi bayat sataşmalarına en çok " öptük mü" diye cevap verirdim!.Neyse ki beklenen olmadı!.Her iki takımın teknik direktörleri bir gözleri televizyonların alt spotlarında ki döviz kurlarında. diğer gözleri basın mensuplarında ve biri birinin kopyası iki açıklama yaptılar" Aslında bu maçı alırdık!!"

Gerisini ben tamamlayayım!..Vatandaşın deyimiyle nah alırdınız!.Sahadaki topçulardan kimine devasa para, kimine de cep harçlığı verirsen olacağı budur!.O çok parayı alan yabancılar sahada topa bakmıyor ki, kulakları döviz haberlerinde, gözleri dilber avında, akıl zaten eğlence mekanında..Sonra sen çık" Aslında yenebilirdik" de!..

Tabi benim aklıma başka şeyler de gelmiyor değil!.

Mesela dış güçler!..Bence es geçmemek lazım!.Fenere takmışlardı!.Acaba diyorum, Galatasaray'a da mı el attılar?.Eğer öyleyse unutmasınlar, 'Onların topu varsa, bizim de Allah'ımız var