Gündem Uyanış
HAFTA BİTERKEN
10-02-2020 13:31 340

HAFTA BİTERKEN

 

 

Acıların ard arda geldiği bir haftada adeta kâbus gibi sıyrıldık!

Ateş her zaman olduğu gibi düştüğü yeri yaktı!

       Bizimki sadece olayın sıcaklığı ile her zaman olduğu gibi anlık bir duygusallık ve rtünü bozulmayan bir “ baş sağlığı” tekrarı!

Sonra evimizin duvarına monte ettiğimiz yalan makineleri!

Rahmetlik dedem “ insanda bir kere ar damarı çatlamaya görsün, artık gerisi söyleyene kalmış” diye!

     Uçak pistten çıkmış ve ortadan üçe bölünmüş, üstelik kokpit bölümü, yani uçuş ekibinin olduğu yet paramparça!

Bizim ki ilk anda çıkıp “ çok şükür, ölü ve yaralımız yok!” diyor!

       Manzarayı görünce kendi kendime “ galiba pilotsuz uçak uçurmayı başardık, yoksa buradan insan nasıl sağ çıkar?” diye!

Sonra yavaş yavaş “ Üç ölü, ve tüm yolcular da yaralı” dendi!

Yani dürüst olan yalan, fazla dayanamadı yerini gerçeğe bıraktı!

Evet!

Büyük bir faciadan dönüldü ve şu an olayın bu kadarla atlatılması bile bir şans!

Eh, bu kadar ihmalden sonra çığa elimizle verdiğimiz kurbanlar için ne söylenecekti?

“Elhamdülillah şehitler tepesi boş kalmayacak!”

Aynen böyle dedi Sayın Cumhurbaşkanı!

Yirmi birinci yüz yıl!

Sene iki bin yirmi!

“ Kâtip arzu halim yaz yâre böyle!”

Ve ölürüz bir dağ eteğinde, avuçlarımıza kar doldurur Tanrı!

Kabul görmez dualarımız, kaderimiz kar altında...

**************

BU AKILLA MI?

 

Bir zam ın nasıl yapılacağını dahi beceremiyorsunuz!

İstanbul’da ulaşım hizmetlerine birden yüzde otuz beş zam!

     Be kardeşim sen bizim hala balık hafızalı olduğumuzu bile öğrenmemişsin! Yani bu zamı üçe bölüp bir ay içinde bize bindirsen kimin haberi olacaktı?

Acemi damat gibi öyle birden yüzde otuz beş!

Şimdi toparla toparlaya bilirsen!

Bak!

AKP iktidara geldiğinde yanılmıyorsam benzin bir buçuk liraydı!

Şimdi yedi lirayı aştı, hiç haberimiz oldu mu?

       Yani zinayı da bunlar suç olmaktan çıkardı ve faize fetva çıkarıp alanına göre helal bile kıldılar! Tabi adına da “ Kâr payı” diyerek!

E, baktılar ki vatandaş yutuyor, Tanrı niye yutmasın?

        Kürsüde hırsından nefesinin rüzgarına kapılıp uçacak dereceye gelen “Bay Kemal” sen iktidar olup bunları yapsaydın halin nic olurdu, tahmin bile edemiyorum!

      Yaşanan bir depremde kendi beceriksizliklerini nasıl bir kayak paletine sığdırdılar hepimiz gördük ve siz on gün süre ile bu algıya sazan gibi atladınız!

       Ama Reis, çığ felaketinde onlarca insan ölüp, bir o kadarı can pazarındayken miting yapıyordu ve sağ olsun orada ölen sayısını bildirdi de, felaketten haberimiz oldu!

Peki, sen ve ekibin buna karşı hangi söylemi ve tepkiyi geliştirdiniz?

       Ama çıkar il kongrende herkese Teşekkür edersin de, şu an sayesinde belediyeleri aldığın HDP nin ismini dahi ağzına almazsın!

Çünkü korkuyorsun!

Kork!

Sen ne kadar korkarsan AKP o kadar üstüne koyuyor!

Bak sana şimdiden bir şey şöyleyim; sen orada olduğun sürece CHP iktidarı rüyasında görür!

Anlamadığım, Reis neden sana bu kadar yüklenir?

     Oysa orada olmasının yegane sebebi, defne yapraklı sabunla saç parlatan Baykal ve senin partin CHP dir!

Bence sana dokunmamalı ve hatta alttan alta desteklemelidir!

Eh, gün ola harman ola!

Eğer HDP de balık hafızalı değilse, şöyle döner bu yaptıklarınıza bakar!

Sonrası mı?

Kim gelirse gelsin!

Zaten sırası gelince aynı torbada bir araya gelip küfür ediyorsunuz!

Tıpkı dünkü İstanbul kongresinde ismini ağzınıza almadığınız gibi!

Xweda mezıne ( Allah büyüktür.)

************

HÜZÜN

 

       Güne iyi başlamak gibi bir umutla kalkıyorsunuz ve birden acı televizyon ekranlarına düşüyor! Bu memleketin çocuklarına dair alıştırıldığımız bir haber geçiyor “ İdlib’ de dört asker şehit!”

Birden aileleri gözümün önüne geliyo, en çokta anaları...

Balkona çıkıp avazımca bağırmak istiyorum “

yeter artık!” diyerek...

       Biliyorum kimse anlam veremeyecek, belki de muhbir anında polisi arayacak “ balkonda deli var” diye!

Savrulduğum bu boşlukta elimi atacağım bir dal da yok!

        Sonra bir telefon geliyor, bakıyorum öğrencimden! “ Hocam sizi ne kadar sevdiğimizi bilmezsin, eski öğrencilerin bir araya geldik ve seni İstanbul’a davet ediyoruz, misafir etmek için!”

Acı ve hüzün!

Adeta ülkem boğazıma düğümlendi! Üç yanı sırılsıklam ülkem ve duygu iklimi!

Elinizde değil işte, birden kirpikleriniz yıkılıyor ve seli durdurmak elinizin tersine kalıyor!

Ne kadar çok ağladık?

Ne kadar çok ağlattınız?

Gülmek, güldürmek bu kadar mı zor?

Evet, söyleyin; hem de şimdi!

“ Gülmek, bir ülke gülüyorsa gülmektir” diyor şair!

Varsa siz de bu yürek, yeter artık gülmek istiyoruz!

********************

DEVLET HALLERİ

 

        Kapıya gelen her fatura nefes kesen cinsten ve en çokta ev hanımları bu ani manzara karşısında ilk fırçayı faturayı getiren görevliye atsalar da, görevlinin yanıtı klasik ve kesindir “ abla bizim suçumuz ne, Allah belasını versin!” diyerek hızla oradan uzaklaşmaktır!

Sonra fatura elden evin beyinin gözlerine sokulur “ bu ne?” diye!

      Bey şaşkındır ve küçücük rakamı seçmekten zorlanır, mesela sekizleri üç okur ve faturayı az zan eder!

İşin farkına varan ev hanımının gözleri faldaşı gibi açıldığından rakamları iyi okumuş ve emindir!

Masadaki yakın okuma gözlüğünü hızla Beye uzatır ve “ kör müsün, iyi bak” der!

Gözlüğün sapından kıl payı kurtulan bey, gerçek rakamları görünce soğuk terleri elinin tersiyle alnından süpürmekten başka yapacağının olmadığını anlar ve cebini yoklar!

Cep tam takırdır ve ikinci fasıl devreye girer!

        Bey, işini bilmemiştir, elin insanı parayla oynarken, o şimdi bir faturayı ödemeyecek kadar acizdir!

Yine de Allahtan ki devletimiz var, yoksa öte tarafa imansız gitmek vardı...

          Eh, iki orta halli ilimizde deprem olmuş, hala bu felaketin neresinden tutacağımız konusunda ne kadar da hazırlıksız olduğumuz ortadayken, bereket ki İmamoğlu kayağa gitti de, biz vatandaşın tüm bakışını bir an da Erzurum Palandöken’e çevirdik!

Zaten orası hep “ gar, gış, kıyametti!” Hem oralarda bu ülkenin yüz bin askerini kara kırdıranları bile milli kahraman ilan etmiş bir milletiz!

O nedenle detaylar bizim için hiç önemli değildir! Asl olan kazı yanmadan pişirmektir!

Sonra bizim asıl devletimiz dedi ki “ CHP den gelen hiç bir öneriye evet” demeyiz!

Devlet bu!

Ne demişse o dur!

Ve devlet şu an iş başındadır!

Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Kılıçdaroğlu ha bire biri birlerine laf yetiştirsin!

Asl olan devlettir ve o ne derse öyledir!

Hepinize iyi Pazar’lar...

****************

 

MESELE ANLAŞILIYOR

 

İnanmış ve kendine güvenmiş bir kimlikti!

      İstanbul seçimlerini adeta aslanın dişleri arasında kopararak aldı! Kimse bana hikaye okumasın ve CHP yönetimi bundan pay çıkarmasın!

      Biliyoruz ki onun başarısı CHP içindeki kimi kartlaşmış zihinleri de rahatsız ediyor! El birliği ile yemeye çalışıyorlar!

      Sanırım iyi bir danışman kadrosu da yok! Bundandır ki kimi anlarda yönlendirmiyorlar ve son deprem meselesinde olduğu gibi sıradan bir kar kayağını bile memleket meselesi haline getirmeyi başaranların değirmen taşına da ha bire su taşıyorlar!

       CHP adına medyaya çıkanlar, kem küm “ mesela ben olsam gitmezdim” gibi ucuzluklarla trollere iyice alan açıyorlar! Kısacası el birliği ile yemeye çalışıyorlar!

Tabi bu hengama da Reis Madımak ateşçisini af etti!

Bay Kemal’den ses var mı?

Olmaz!

      Elinde böylesine güçlü bir koz varken ve ona “ sen bir katili nasıl affedersin” diye yüklenecekken, beyefendi sus, pus!

Korkusu ne?

“ Bana Alevi derler ve oy kaybederim!”

Yahu Kemal Bey, senin Alevi olduğunu senden başka herkes biliyor!

Zaten Alevilerin değişmez bir algısı var, ne kadar onlardan uzaklaşırsan o kadar fazla oy alırsın!

İnanmıyorsanız gidin evlerinin duvarlarına bakın, boyunlarına kim kılıç sürtmüşse onun resmi baş köşededir!

Dahası Aleviliği pazarlayanların bu konuda gıkı çıkmıyor!

Niye çıksın ki?

Biri elleri yağda, bir elleri balda!

Huzura çağırıldıklarında ise, el pençe divanlar ve de boyunlarını bükerek!

Top