Gündem Uyanış
DOĞANŞEHİR KAYMAKAMI VE ORMAN İŞLETME ŞEFİNE HATIRLATIRIM
21-05-2019 17:25 388

DOĞANŞEHİR KAYMAKAMI VE ORMAN İŞLETME ŞEFİNE HATIRLATIRIM

 

 

      Resimde gördüğünüz Ardıç ağacı, Eski köyün Ası pınara giden yolu üzerindeki zirvede ve bin yaşında olduğu tahmin ediliyor! Yanında kocaman iki Ardıç ağacı daha vardı! Onların da üç yüz yaşında olduğu söylendi! Bundan yaklaşık üç yıl önce eli baltalı katillerce resimde görüldükleri gibi kesildiler!

         Yörede kutsal bilinen ve ziyaret ağacı olarak insanımızın maneviyatına hitap eden bu iki ağaç hangi amaçla niçin kesildi, hala yanıtını bulmayan bir bilmecedir! Kesildiği ilk gün ilçenin tüm mülkü erkânı, benimde içinde bulunduğum köy muhtarlığında toplandılar! Kaymakam ve savcı Bey “ Faillerin en kısa zamanda bulunacağı” sözü verdiler!!

      Sonra ben sözü alarak “ Temennimiz bulunması yine de sizden bir istirhamımız var” dedim.

Kısacası orası bu yöre insanı için kutsal sayılıyor, orayı yeniden ağaçlandıralım ve bir oturma alanı oluşturalım diye talepte bulundum!

        Bu isteğim o kadar makul karşılandı ki, neredeyse hepsi kalkıp beni alnımdan öpecekti! Sonra Orman İşletme Şefi hanımefendiye talimat verdiler “ Gereken derhal yapıla” diye.

        Ey söz veren Doğanşehir mülkü erkânı, üç yıl geçti. Orası doğranmış bir cinayet alanı gibi duruyor! Faillerden vaz geçtik, peki verdiğiniz söz nerede?

Birileri kesti yanına kar kaldı, ben ısrarla kesilenin yerine dikelim diyorum!

         Orada suyu kesilmiş bir boru hatı geçiyor; oraya bir musluk su akıtıp börtü böceğe su içermenin sevabını lafta benden iyi bilirsiniz! Bakın orada dağ keçileri çoğaldı bir avuçta onlar içer! Kim bilir belki de koynunda yavruları alınmış gibi kanayan o koca ağaç yeniden hayata döner!

Lütfen ama lütfen sözünüzde durun!

Yoksa ağacın bedduası iflah etmez bilesiniz!

*************

İŞİM YOK GİDİP BAĞ BAHÇEYLE UĞRAŞACAĞIM

 

Bayram amcayla sık sık yolumuz kesişir. Hoş sohbet bir asamdır. İki yüz bin lira kadar parası vardı. İlaç tohum alıp tarla ekecekken birden vaz geçti! Kısa bir hesapla bu işte zarar edeceğini anlayınca soluğu döviz bürosunda aldı. Tüm parayı dövize yatırıp dört buçuk liradan dolar aldı ve gelip bana “ Sence yıl içinde dolar kaç lira olur” dedi!

“Hayırdır Bayram amca doların mı var?” dedim.

Güldü!

Mesele anlaşılmıştı! Şimdi dolar altı lirayı geçti!

      Bayram dayının bu idiadan bana bir takım elbise borcu var; “ Hele dur bakayım” diye ipe un seriyor!

Sonra dönüp saat başı soruyor “Dolar nereye vardı?” diye.

Evet!

Bu sabah haber geçtiler: “Türkiye’de traktör üretimi dibe vurmuş ve bilmem kaç bin ton pirinç ithal edilecekmiş!”

Bizim Ali dayı da niyeti bozmuş, traktörü ve ekip manı satıp döviz alacağım diye!

Sonra ekliyor “ İşim yokta gidip bağ bahçeyle mi uğraşsam?”

Bence de uğraşmaya gerek yok; var olanı satıp dövize yatırmalı, sonrada elde tespih şakır şakır dua etmeli “ Yarabbi buna da şükür!”

**************

“Defol git benim yurdumdan, Amerika katil, katil!”

 

“Defol git benim yurdumdan, Amerika katil, katil!” demişti.

Sonra “Sadık yârim kara topraktır” diyen Veysel’e de cevabı vardı:

Toprağın üstünde ağalar gezer

Onlar eker biçer bağrımı ezer

Başına çalınsın bir karış mezar

Neden sadık yârin kara topraktır

....

...

Denizde ölürüm bende

Toprağa girmem

Neden sadık yârin kara topraktır

 

Mahzuni Şerif...

Niceleri gibi geldi, gitti! Saz çalmayı ilk onun türküleri ile öğrenmeye çalışmıştım.

Bizim elin yiğitleri bol olur

Çalar davulları dizgin dol olur

Ölüm bizim için tozlu yol olur

Dumanlı dumanlı oy bizim eller

 

Bazen alırım sazı elime ve ilk perdeye dokunuş senle başlar...

Bugün ben şahımı gördüm

Bir elinde Zülfikar

Dökülüyor dillerinde

Dane dane kehribar

...

Kimileri ölmez!

Eserlerinin ışığında saygıyla.

Top