Gündem Uyanış
GERÇEKLERİ OKUMAK
28-08-2020 16:52 1092

GERÇEKLERİ OKUMAK

 

 

         Bu virüsün kapitalist canavarlarca laboratuar ortamında üretildiğine inananlardanım!

Beni buna inandıracak o kadar çok parça var ki

toplayıp bir araya getirdiğinizde resim net şekilde ortaya çıkıyor!

        Çıkıyor çünkü bu canavar en çok insan emeği ve kanı ile beslenen en büyük vampirdir!

Acıma ve merhamet duygusu yoktur!

Ahlaksızdır!

Ahlaksızlığın olduğu yerde insan yaşamı sadece teferruattır!

Bakın!

        Bu virüsü atlatmanız yetmiyor ve vücutta bıraktığı hasarlar var ve bu hasarlar bundan sonraki yaşamınızda baş belanızdır; sürekli çeşit ilaçlarla bunlarla cebelleşirsiniz ve bu cebelleşme ilaç firmalarının cebine para olarak akar!

Şimdi anladınız mı?

        Dünyada çıkardıkları savaşlarla silah satışından akan kanlar bunları doyurmamış olacak ki, böylesi bir ahlaksızlığa soyundular!

Şimdi aşısı ve dahası ile kanımızı son damlasına kadar emecekler!

Artık bu belada nasıl korunacağımızı da bilmiyoruz!

Ağıza tıkadığımız bir avuç bez ne kadar etkili, o bile tartışma konusu!

Sokaklar, caddeler hınca hınç insan seli!

Bunun önlemini almadan sürekli maske üzerinden dem vurmak sadece çaresizliktir!

Hele okulların bu şartlar altında açılması bir cinayettir diye düşünüyorum!

       Bir eğitimci olarak öğrenci psikolojisini az buçuk biliyorum ve o çocuklara sosyal mesafe kuralını asla uygulayamazsınız!

İşte bu, ülkenin felaketi olur!

Tüm kararlar yeniden gözden geçirilmeli ve bu konuda şeffaf olunmalı!

Dahası ülke toptan bir aylığına eve hapsedilmeli! Bunların hepsine bir ay katlanmakla büyük ekonomik zararlar olabilir ama unutmayın ki yaşayarak ekonomiyi yeniden rayına oturtursunuz!

Ya ölünce?

Unutmayın ki ölüler ne yer, ne de içer!

********************

BİZDEN BU KADAR OLUR

 

      Hayata adım atar atmaz, ne kadar gerçek dışılık varsa bizlere dayatıldı! Bu bir devlet politikasıdır ve zaten devlet budur!

       Savaşıp yenmediğimiz dünya devleti hemen hemen yok gibiydi! Ama dönüp “ madem öyle, neden üç kıtayı bırakıp sadece bir avuç Anadolu topraklarına sıkıştık” diye bir soru soramadık!

Çünkü devlet, soru sormayı sevmez ve soru sormak düşünmektir!

Düşündüğünüz zaman da adres bellidir!

Bir zamanlar ipe gidiyordunuz, şimdi cezaevine gidiyorsunuz!

Yüz yıldır kurulan bir devlet var, bakın “ Cumhuriyet” demiyorum!

Çünkü kurulan bir Cumhuriyet değildi!

     Temeli Türk, inancı Sünni İslam ın Hanefi mezhebine oturtulmuş ciddi bir mühendislik projesidir ve bu proje düşünmeyi, eleştirmeyi red eder!

        Sadece biat etmekle mükellefsin ve bunun en büyük kanıtı da “ Atatürk’ü koruma kanunudur”

Hiç bir fikir üretemeyen zavallılar yaklaşık seksen yıldır ölen bir insandan hala medet ummaktadırlar!

O insan doğrusuyla, yanlışıyla her neyse ebediyete göçtü gitti!

Seveni, sevmeyeni vardır ve bu tercihe sadece saygı göstermek gerekir!

         Mesela ben yukarıda da belirttiğim gibi, bir Cumhuriyet kurduğuna hiç bir zaman inanmadım!

“ Cumhuriyet” kaba tabiri ile halk yönetimidir!

Peki, bu ülkede hiç bir zaman oldu mu?

En azından ben şu atmış yıllık yaşamımda hiç bir zaman görmedim!

        Mesela bu cumhuriyette hala Alevi Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürü göremezsiniz ve bu ülkede yirmi beş milyon Alevi yaşar!

Şimdi anladınız mı kurulanın bir cumhuriyet olmadığını!

Hani diyeceksiniz ki bu iktidar döneminde öyle!

Kusura bakmayın her dönem öyleydi!

        Hatırladığım kadarı ile bir zamanlar bir Alevi Vali vardı ve oradan oraya sürerek, sonradan gidip evinde oturmaya razı ettiler!

Bir diğer konu şu Yunanistan!

İlkokul birinci sınıftan başlayarak bize belletilen baş düşman!

       İşin ilginç yanı biz bunları denize dökmüştük ama nedense  burnumuzun dibindeki bütün adalar onların!!

       Çok iyi yüzme bilmediğim halde defalarca yanlışlıkla o adalara bir iki kulaçla varmışlığım vardır!

İlginç!

İnsanın kafasına takılıyor işte!

Biz bunları döktüysek, neden adalar onların!

Dökmediysek, neden “ döktük” diyoruz!

Son bir cümleyle bağlayayım!

Aykut Çıray diyor ki “ devlet şeffaf olmalı!”

Hadi ya!

Sen daha devletin ne olduğunu bilmiyorsun, kalkmış bize nutuk okuyorsun!

Öğren de gel!!

**********************

YANILIYORSUNUZ

 

 Genel tespittir “ bir ülkenin içinde adalet ve hukuku alırsanız, geriye bir çete anlayışı kalır!”

Kısacası devlet çeteleşir!

E, orada artık kimin çetesi güçlüyse onun hükmü sürer!

          Sosyal medya üzerinden okuduklarımdan yola çıkarak edindiğim izlenim, adam işini iyi ezberlemiş ve diyor ki “ git istediğin yere şikâyet et, bana bir şey olmaz!”

Tam da bu!

        Kimi bu anlayışla eline silah alarak aynı hava ile aramız da dolaşırken, kimileri de bunun gibi belinin altını silaha çevirerek insanların değerlerini kirletmekten geri kalmıyor ve üstelik “ istediğin yere git” diyerek!

Çünkü o da biliyor ki onun istediği yer, çoktan öldü ve ölen yere gitmek hiç bir şeyi değiştirmez!

Kendisine yapılan kirliliğe daha fazla dayanamayan gencecik bir kadın intihar yolunu seçiyor!

Bu ülkenin adaleti “ istediğin yere git teki” kesin ve net delili okuyamıyor!

Bundan bir zorla sahip olma ve kandırmayı sezemiyor!

Sezemediği içindir ki “ karşılıklı rızadan” hüküm açıklıyor!

       Bu nasıl bir karşılıklı rızadır ki gencecik bir kadın kendisine yapılanı kabullenmeyip intihar ediyor!

Bakın beyler!

Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz!

Sizin ülkeyi bir çete devleti anlayışına sürüklemeye hakkınız yok!

Biraz empati yapın!

Aynısı sizin, ya da bir yakınınızın başına gelse ne düşünürdünüz?

İnsanları bedenleri üzerinden düşürerek toplumsal travmalara yol açmak nasıl bir duygu?

Böyle yaparsanız, artık herkes için slogan olur “ git, bildiğin yere şikâyet et” diye!

Bizim bildiğimiz, adalet ve hukukun olduğu yerde insan hakkı vardır!

Olmadığı yerde de insan olmayanların hakkı vardır!

Şimdi tam tercih zamanı!

Ya insan olandan yana olacaksınız, ya da olmayandan yana!

Tercihinizi yapın ki biz de ona göre ayağımızı denk alalım!

Top