VEFA VE UNUTULMAK

Gidip çok uzağa, çok ama çok uzağa derdimi belamı sırtıma yükleyerek, öyle kimseye ardımda bir şey bırakmadan derin kuyularda türkü söyleyerek yitmek istiyorum!.

biten her sözün ardında hangi fırtınanın kopacağını fırtınanın sahibine bırakarak!.

bir şey anlamadım işte!.

yürüdüğüm her patikada acısını taşıdım dikenlerin ve hala kanar durur parmak uçlarım!.

çok şey anladım ama, anlamadığım bir o kadar da söz vardı."Sen yürek taşımıyorsun, koca bir taş oturmuş göğsüne ve sen gri bulut soluyorsun" diyen kadın, kusuruma bakma ben öyleyim işte, taşla pamuk arası bir şey!.yani kısacası beni yok say, çünkü gidiyorum!.

kendimi en çokta sahilde buldum, derin dalgalara tutulmuş bakışlarında tutunmak gibi bir becerim olmadı ve bu nedenledir ki, tek tesellim kumsala vurmuş tenindi ve ben hala kum tanelerini ayıklamakla meşgulüm!.

sessizliği hep ürkütmüştü beni, öfkesi derin olurdu çünkü, yitirilmiş bir denizde kürek mahkumu gibi, varacağım bir yön de yok!.

Demem o ki,

kendine iyi bak..ben olmasam da döner dünya, ben olmasam da doğar güneş..bir kaç gün sonrasında sokağın başında ki kedi de unutur beni..

öyle ya, vefasız çıkan benim..

*******************

KALIPSIZ ADAMLAR

Bu ülkede en çok hoşuma giden sözlerden biridir;

"Kalıbına tüküreyim."

      Adam okumuş, kelli felli de biri!.Ama hiç ummadığınız bir yerden çatlıyorki, işte o zaman küçük dilinizi yutuyorsunuz!.

       Adam utanmadan söylüyor ve yüzünde zerre kızarma yok!.Siz onu dinlerken bile kenardaki aynayla yüz yüze geldiğiniz de kendinizi tanıyamayacak derecede kızarıyorsunuz!.Ama onu söyleyende bunun zerresi yok!.

İşte ahlaksızlık budur!.

Bu ahlaksızlığın ta kendisidir!.

Üç beş kuruş nemalanayım diye onursuzluğun en dip sınırıdır, yaptığı!.

      Sonra çıkın namuslu görünmek adına insan bedeni ve özeli hakkında ağzınızı lağım çukuruna batırıp, sağa sola hapşırın!.

Bu tipler çok namuslular ya!.

Onlar için namus sadece kadın bedeni ya!.

    Dört kadına yok demezler ama, Cezmi Ersöz'ün kendine ait fikirlerine saldırıp " Ahlaksızlıktır" derler!.

Adam " Sevişmeyi bilmiyoruz" demiş!.

Niye, yalan mı söylemiş?.

İyi işte!.

Siz de adama saldıracağınıza ne kadar iyi seviştiğinizi anlatın ve adamı çürütün!.

       Hani bizi de ikna edin ve biz de bu konuda sizden üç beş fikir edinip, belki varsa açığımız kapatıp, size minnettar olalım!.

Bu ülkede ahlak kavramı maalesef kendi nevi şahsına münhasırdır!.

Çalan çırpan, işini bilendir ve en çokta ahlak derslerini onlardan alırız!.

Cinselliği bile aşağılayarak yaşarlar, hepsi namuslu, yakalanan namusuzdur!.

       Cezmi Ersöz, "Eş değiştirmeyi" bir fikir olarak söyleyince ahlaksız olur, bunu bizzat yapanlar görünmez namuslulardır ve şeytanı taşa tutar gibi ilk taşı da onlar atarlar!.

Geçin bunları!.

Biz sizin ne kadar namussuz olduğunuzu biliyoruz ama!..

Ah bir de kendiniz bilseydiniz!.

*****************

YAŞAM

        Bir bilinmeze yürümekle, bir bilmeze düşmek gibidir yaşam.her şafak gecesinden yırtılır,anla ki karanlığı kovan güneştir..çok vurulmuşsak, bil ki çok doğmuşuz..

Her karış toprakta izi mi olur tırnaklarımın? olur işte..bak lime limedir sancılarından bitap düşmüş ülkem. bak,kurt izi kuş izine uluyor ve kuşlar vuruluyor kanadında kurt izi..

Ne zaman yaklaşsam yasak sınırlarına takılıyor yüzüm.

Bu kaçıncı vurulmam? Bilmem neden bu kadar arsızım? her kavga gelip tenim de bitiyor, kanıyorum göğsüm boyunca, her zaman olduğu gibi..

Var günde Tanrı bereketiydi avuçlarım, yokluğunda parmaklarım çürüdü duada.

anladım ki ilk,Tanrımı yitirmişim, hem de kaşla göz arası..

Kalkıp küfretmek istiyorum, ağız dolusu, hem de avazım çıktığınca.

Al yeşil yalana benziyor manav tezgâhına serilmiş sayısız yüz, hangisine el atsam çürümüş bir aldatmaca, dönüp bakıyorum öfkeden çıldırmış bir kent ve çocuklar ölüyor,

topluyorum birer birer!.

*****************

VALLAHİ BİZE ÇAĞ ATLATTILAR

     Bu iktidar başa geldiğinde herkes ürkmüş, korkmuştu!.Ne yalan söyleyim ben iyice karamsar olmuş, günlerce iç dünyamla cebelleşip durmuştum!.

     Derken baktık ki, hiçte öyle değil!.Hata benim gibi bir çok tuzu kuru içki içmediği halde,' Bunlar ülkede içkiyi yasaklayacak' diyerek ortalığı vel veleye vermekten de geri kalmadılar!.Mesela gece saat ondan sonra içki satışı yasağı doğru karardı..Kapalı alanlarda sigara yasağı da öyle!.

      İşte bunun dışında korktuğumuz bu iktidarın on beş yıllık serüvenin de gayri ahlaki işlerde acayip bir tırmanış oldu ki, bunu hiç bir uzman akıl izah edemez!.

      Milliyetçi, mukaddesatçı bir iktidar döneminde bunlar nasıl olur diye hafıza yorarken, dün Kahramanmaraş'tan bir haber geldi..İtfaiye mankenler çıkarıp, defile düzenledi!.Hem de onca yangın hortumunun arasında!.Görüntülerde izledim, kimse mankenlerin yüzüne bakmıyordu.Herkesin gözü malum yere kaymış orada patinaj yapıp duruyordu! Akan ağız suları itfaiyenin su ihtiyacını karşılayacak kadar boldu!.

Şimdi buraya kadar tamam da!.

Şu CHP'li Vekilin bundan dolayı çıkıp ortalığı velveleye vermesine ne demeli?

Bundan dolayı "Belediye Başkanı istifa etmeliymiş!"

Siz değil miydiniz "Bunlar gelirse bizi kara çarşafla denize sokacak" diyen!.

Bak adamlar hem de deniz olmayan yerde bikinili defile düzenlediler, gözünüze dizinize dursun!.

Şahsen ben bu defilenin Akdeniz sahilinde de düzenlenmesini istiyorum!.

Belediye Başkanı istifa etsinmiş!.

Tabi canım!.

İstifa ederse CHP Kahramanmaraş'ta Belediye Başkanlığını hemen alır!.