Son Dakika
Daha yola çıktığımız ilk adımda bir şeylerin iyi gittiği havası var. Güvenlik güçleri gayet nazikçe davranıyor ve “ GBT” uygulaması hızlıca yapıldıktan sonra “ Haydi yolunuz açık olsun” diyorlar!
Zaten olması gereken bu! Bu bile, ülkede bir arada yaşamanın ne kadar önemli, ne kadar kıymetli olduğuna yetiyor!
Demek ki germezsek, baskılamazsak daha iyi olacak, daha güzel olacak, dahası ülke nefes alacak!
Türkiye’nin her tarafı kongreye akmıştı!
Hiç bir HDP kongresi bu kadar kalabalık değildi!
Dahası ve dikkat çeken bir durum vardı, Trakya’dan, Karadeniz’e kadar herkes oradaydı.
İşte size bir ülke mozaiği ve ne kadar özlemişiz biliyor musunuz?
Horon, Harmandalı, Zeybek, Şemama hepsi kol kolaydı...
Sonrası tamamlanan kongre ve Eş Genel Başkanlığa Mithat Sancar ın getirilmesi...
Kısacası dün Ankara’da bahara doğru esen bir hava vardı!
Bu hava arzuladığımız havadır!
Bu hava Ülke havasıdır!
Dikkate alın ve heba etmeyin!
Sorunlarımıza dış güçlerin burun sokmasına gerek yok ve buna fırsat vermeyelim!
Hepimiz oturalım ve “ Nerede yanlış yaptık?” diyebilelim!
Sonra sorunlarımızı samimice çözüp, dış ellere “ Defol benim yurdumdan” diyebilelim!
Diyelim ki yarınımız, çocuklarımız bu güzel toprakların tadını çıkarsın!
Şairin dediği gibi “ Bu hasret bizim!”
Diğer bir konu güvenlik tedbirleriydi!
Olası bir olumsuzluk için çok iyi tedbir alınmıştı ve insani yaklaşım hiç bir taşkınlıkta getirmedi!
Demek ki istenirse oluyormuş!
Umarım hep böyle olur ve bu kongre de görünen iyi okunur!
Tabi dün ve bugünkü konu Fenerbahçe, Galatasaray maçı!
İyi denk gelmiş ve ülkede şu an gündem bu!
Oysa okunması gereken gerçek gündem HDP kongresiydi!
Olsun!
Hiç bir şey birden değişmiyor!
Bu da geçer...
******************
GEZİ
Kalabalık büyüktü ve o kalabalık büyüdükçe herkes biri birine “ Ben de oradaydım” diyerek şöyle devrimci havalar atmaya çalıştıysa da, işin gerçeği o değildi!
Bu şahıs o zaman da, bu günde onun derin bir prova olduğuna inandı ve hala fazlasıyla inanmaya devam ediyor!
Bu ülkede ne zamandan beri üç beş ağaç söküldü diye, milyonlar ayağa kalktı?
Nice ormanlar sökülüp yerine beton kazıklar çakılınca kimim ne zaman umurunda oldu?
Bence derin bir planlamaydı ve sıradan vatandaş buraya akarak, çay simit keyfiyle birlikte bir de bira köpürttü!
Kısacası plandan sonra, kendiliğinden gelişen bir halk hareketiydi!
Başında sonunda kimse olmadığı için ne yapacağını bilmeyen o koca kitle son çareyi evine dönmekte buldu!
Sonra bu işi planlayanlar kolları sıvadı ve ülkenin hafızasına adeta hançer soktular!
Tutuklamalar, yargılamalar bu işin fırsatıydı ve dahası “ çözüm sürecinin” bitirilmesinin ilk işaret fişeğiydi!
Şu an bile bu işin bitmediğini net olarak görüyoruz!
Birileri siyasal iktidarı devre dışı bırakmış haberi yok!
Ben bir vatandaş olarak bunu net görüyorum!
Ama iktidar bunu göremiyor!
Mesela Doğu Perinçeki göremiyor! Ben onu tv kanallarında izlerken ne demek istediğini ve ne yapmak istediğini çok net anlarken, nedense kimse bunun farkında değil!
Eh, farkında olup ta, farkına dokunmadıklarınız bu ülkede darbeye kalkıştı ve hala toplum olarak bunun ağır bedelini çekiyoruz!
Fırsat bu fırsat diyerek darbe ile alakası olmayan binlerce insanı ekmeğinden ve işinden et” diye kim iktidarı akıl tutulmasına itti?
Dahası iktidar bu oyuna nasıl geldi ve neden hala geliyor?
Dün “ Gezicilerin” mahkemesiydi!
Birden baktık ki ağırlaştırılmış müebbetle açılan bir dava beratla sonuçlandı ama hemen akabinde birileri “ olmaz” dedi ve işin sembol ismi Kavala’ya tekrar gözaltı kararı verdi!
İşte iktidar bu birilerini bulmadığı sürece bu yara dikiş tutmayacağa benzer!
Şu an yaşadığımız çok hukuklu bir hukuksuzluktur!
Peki devlet nerede?
******
HER DAVRANIŞINIZ ZEKÂNIZLA ORANTILIDIR
Birçok felsefeci “ cahille tartışmanın zaman israfı” olduğunu söyler!
Aynen öyledir ve cahil doğruları kabul etmeyi yenilgi sayar!
E, hiç bir cahil yenilmeyeceğine göre, kaybedeceği bir savaşta yoktur!
Sorgu melekelerinizi yitirdiğiniz de gerçekler anlamsızlaşır!
Sadece öğretilmiş ve inandırılmışlık sendromuna yakalanırsınız ki hiç bir zaman tedavisi de yoktur!
Hayat bir neden, niçin muhasebesidir!
Bunlara odaklanmadan direkt sonuç üzerinden bakarsanız, yalanlara, gerçek dışılığa ve sadece bir papağana dönerek ömrünüze anlamsız bir gereksizlik yüklersiniz ki bu da sizi çok gereksiz hale getirir!
İşin acı tarafı bu topluma yayılmış bir hastalıksa işte o zaman toplumların ve ülkelerin felaketi başlar!
Gittikçe savrulursunuz ve dikiş tutmayan bir yaradan, ancak ölünce kurtulursunuz!
Bu satırları yazarken bir televizyon kanalında biz aptallara iyi gelecek bir sürü ot tarifi verildi!
Hele kırmızı soğan!
Vay be!
Dün markette diğer soğanlardan altı kat daha pahalıydı!
Bunun bir ilaç olduğunu anlamayan ben salak, haberden sonra tıka nefes markete koştum ama ilaç niyetine kabuğunu bile bulamadım!
Saygılar!
Ülkemin güzel insanları!
Sizden ayrılıp başka bir ülkeye gidersem Allah belamı versin!
*****************
İNSANIN KANI DONUYOR
Manzarayı izleyince, dünyanın bu çağda böyle bir vahşete nasıl seyirci kaldığını anlamak mümkün değil!
Genç bir kadına diz çöktürüp başında Arapça nutuk atıktan sonra “ Alllahüekber” diyerek kafasına ateş ederek öldürüyorlar!
Bunu yapan üç beş kişi!
Ya seyirciler?
İşte sıkıntı bu!
Seyirci kalmak!
Oysa orada tükürseler o üç beş caniyi boğarlar!
Yapmıyorlar, yapamıyorlar!
Çünkü din adına işlenen bu cinayete kurban giden gencecik bir kadın!
Seyirciler erkek!
Yüz görüntülerine baktığında hiç birinde insanlık adına bir ifade bulamazsınız!
Hepsi yeryüzündeki lanetliler gibi ve biz bunlarla aynı dünyada yaşıyoruz, üstelik bu çağda!
Benzer görüntüleri “ Recm” denilen uygulama ile İran ve Afganistan’da da görmüştük!
Yarı beline kadar bir çukura gömülen kadınları taşlayarak öldürmek ve bunu yapan nefesi is kokan erkekler...
Onların da bunu yaparken söyledikleri ortak söz “ Allahüekber!”
İşte tüm bu görüntüler dünya televizyonlarında
ve üzerine onlarca yorum eklenerek dönüp duruyor!
Bu çağda siyasal İslamın bir cinayet ve vahşet
iklimine sürüklenmesinin tek nedeni var, “ siyasal iktidarlar!”Bunların olduğu bataklık ise Orta Doğudur!
Şu an dünyanın başına bela olan Orta Doğu!
Şu güzelim dünyayı yaşanmaz hale getiren bu zihniyet, insanlığın sonunu hazırlıyor!
Tanrı, bunlara yüz yirmi dört bin peygamber gönderdi ve bunlarla bir türlü baş edemedi!
Anlaşılan o ki bunlar kötü Tanrı’nın çocukları ve iyi Tanrı bunlarla baş edemiyor!
Baş edemeyince, kötüler bize daha çok korku manzaraları izletecek ve bize sadece kanımız donarak izlemek kalacak!