TÜRKİYE DE SOL İKTİDAR OLUR MU?

      Bu sorunun yanıtını verebilmek için Türkiye’nin temel kuruluş ilkelerine bakmak lazım!

Nedir bu temel ilke?

      Bu temel ilke, Türkçü ve İslamcıdır! Böylesi net ve kaba çizgilerle altı çizilen ilkelerin dışına çıkarak hayat bulma şansınız yoktur!

NATO ve benzeri yapılanmalarla yürümeye bu ilkeler cevaz vermiştir!

      Bunun sonucu her on yılda bir, NATO destekli darbeler ve akabinde solun dara çekilmesi ve gözdağı adına yığınlarca insanın mağdur edilmesidir!

       Türkiye’de sol denilerek gözümüzün perdelerine sürülen CHP ve DSP gibi yapılanmalarda aynı merkezlerin projeleridir ve hiç bir zaman o bahs ettiğimiz “İlke” denilen kutsalın dışına çıkmazlar ve sadece verilen görevi yerine getirmekle mükelleftirler!

      Buna çok örnek vermek olasıdır ama bir iki tanesi ile hafızanızı tazelemek adına konuya devam edeyim!

       Denizlerin idamı, o dönemin “ Sol” diye bize yutturulan CHP vekillerinin onay vermesi ile gerçekleşmiş ve gencecik çocuklar idam edilmiştir.

     Aynı CHP dokunulmazlıklara el kaldırmaktan imtina etmeyerek, kendi Vekili dahil, birçok Vekilin cezaevine girmesine neden olmuştur!

     Bize neredeyse bir Che Guevara gibi yutturulup, dağa taşa ismi yazdırılan Ecevit, “Hayata dönüş operasyonunu” bizzat yönetmiş ve ortağı Erbakan ın karşı çıkmasına rağmen orada cinayetlerin işlenmesine bizzat imza atmıştır!

        Kısacası NATO’ya bağlı ülkelerin solu, sağına benzemekten öte, sağı bile gölgesinde bırakacak bir acımasızlığa her an imza atmaktan geri kalmazlar! Tabi bu söylediklerim gerçek sol ve bu düşüncenin bedelini verenlere değildir! “ Sol” diye yutturulan sistematik algıyadır söylediklerim!

       Yıllardır Aydınlık gurubu ve Perinçek örneğini bize nasıl ihale ettiklerini kimseye anlatamıyorduk! Taki Hazretin kendisi çıkıp, gerçek yüzünü ortaya çıkarana kadar!

   Tabi bu seferde ortalık “Ben dememiş miydim?” gibi her şeyin türedisi ve bilmişi ile doldu.

Demem o ki, bu ülkede “Sol” iktidar olmaz, çünkü “ Sol” yok!

      Kısacası bu, Suudi Arabistan’da dekolte kıyafetli bir kadının parti kurup, iktidar olması gibi bir şey!

Hasan Şahin

gibi her şeyin bilmişi ve..

*****************

HUKUK

Ulus devletlerin kendi mecralarına evirdikleri bir hukuk anlayışı vardır!

Aslında devlet Hukuk kavramını red eder ama büz onu anlamayız; var olduğuna inanırız.

      İş başa düşüp, bu kavramın sadece egemenlerin haklarını korumak ve kişiye özel uygulamalarla donatılan bir sözcük kalabalığından öteye geçmediğini anlarız da, yapabileceğimiz hiç bir şey yoktur! Çünkü yapmak istediğin dahi sana suç olarak döner ki, karşılığı devletin sopasıdır!

     Oysa Demokrasinin tanımını Hukuk olmadan yapamazsınız. Bunun temeli de ifade ve yaşam özgürlüğüdür!

      Yani biri birini tamamlayan bu iki kavramı devletin içinden çekip alırsanız, geriye kaos ve kargaşa kalır. Tıpkı ruhu alınan bir ceset gibi!

        O artık ölüdür! Tek çare kokmasını engellemektir; belki bunu basit deyimle “ Gömeriz ve koku biter” diye doğru olanla izah edebiliriz ama söz konusu devletse ve Hukuk denen ruhu alınmışsa, kokanı gömme şansınız da yoktur! Çünkü kimsenin o kokana yaklaşmak gibi bir cesareti de olmaz! Kimileri hızla uzaklaşır ve kaçar; kimileri de burnunu tutarak dolaşsa da, bunu çok fazla sürdüremez ve nefessiz kalınca çaresizce kokuyu daha derin çekmek zorundadır!

Tek çare nedir?

Hukuk ve demokrasidir!

Her taraf bahar bahçe olacaksa yapacağımız en kolay iştir.

*************

TUZU KURULAR

Bu ülkeyi ne hale getirdiğinizin resmine bakmak mı istiyorsunuz?

İşte o resim iki gün önce karşınızdaydı!

Bir spor müsabakası ve Cizre sporlu oyuncular ile teknik heyeti linç edilmekten zor kurtuluyor!

        Slogan ve küfürlere bakıldığında, durumun ne kadar vahim bir eşikte olduğunu görmemek için kör olmak lazım!

O saldıran ve slogan atanlar Milliyetçi ve üstelik “ Böldürmeyiz” diye piyasaya oynayan cenah!

       Oysa asıl bölen olduklarının ya farkında değiller, ya da o hale getirilmişler ki artık gözleri hiç bir şey görmüyor!

       Aslında saldırdıkları Cizreli topçular değil, çünkü bu çocukların çoğu yurdun çeşitli yerlerinden gelip, ekmeğinin peşinden koşan insanlar; yani, Trabzonlu, Konyalı, Rizeli, Malatyalı!...

İşte bu insanların bugün yaptıkları konuşmalar, bu işi gerenlere ders niteliğinde!..

Beyler!

Toparlanın, bu iş buralara geldiyse, durumun vahametini anlamayacak kadar aklınızı peynir ekmekle mi yediniz?

Gidişat size, hiç mi olacakların işaretini vermez?

Bu olumsuzluğun yaratacağı algıdan hiç mi rahatsız olmazsınız?

O olayları çıkarılanlar derhal bulunup cezalandırılmalıdır; aksi takdirde, bundan cesaret alanlar, daha vahimine imza atarlar ki,

İşte o zaman korkulan olur!

Lütfen, ama lütfen!