SİYASET

      Sözcük anlamını hepiniz bilirsiniz ve “ Seyisten” geldiği söylenir! Yani at süren binici! Aynı zaman da at bakıcısı!

       Siz Seyisi yabana atmayın! At binmek bir sanat gibidir, yuları yanlış çekmen ve atı olmadık yerde koşturmak başa iş açar ve akıllı Seyisler bunu iyi bilirler! Hem ata iyi bakacaksın, hem iyi süreceksin ve bazen ikisi bir arada olmaz ve ikisini beceren, işini iyi bilendir!

Birde benim gibi “ seyisim” diye geçinenler var! Ne ata bakmayı bilirler, ne de sürmeyi!

        Bunlar ne yol, ne arazi bilirler! Tek maksatları ata binmektir ve kamçıyı nerede sallayacaklarını bilmedikleri için gerisi atın insafına kalmış!

Bizimkiler çıkmış Kılıçdaroğlunu sıkıştırıyorlar “ gel, aşkımızı dünya alem açıktan görsün” diye!

Aslında aynısını Reiste söylüyor!

       Burada hedef bellidir ve böylesi bir durumda ülkede yüzde yirmi beş oyu olan CHP’ye geçmiş olsun! Baraj altında kalma ihtimali çok yüksektir!

İşte HDP durup dururken bunu dayatıyor!

Nedir, neyin nesidir anlamış değilim!

Reis “ çıkın ortaklığınızı deklare edin” diyor!

HDP’ nin Eş Başkanları benzerini söylüyor!

       Sanırım bu durumda HDP tek başına Ana muhalefet partisi olmak istiyor! Çünkü böylesi bir durumda olacağı budur ve artık Ana muhalefet olmakla ne işe yarayacaksa?!

Bırakacaksın bu tür düzen oyunları üzerinde siyaseti!

      Tüm baskı ve engellemelere rağmen oyun artıyorsa, işte oradan, öz gücünle yürüyeceksin ve buradan bir akıl yürüteceksin!

Sen de çok iyi biliyorsun ki CHP bir sol parti değildir ve içinde tek solcu kırıntısı yoktur!

       Buna kimi CHP’li dostlarım alınacak ama gerçeği budur! Çok ısrar ederlerse oturup “ solculuğun” ne olduğuna bir baksınlar!

İşte bundandır ki ey HDP, bunlardan hangisi ile yola çıkarsan çık, sonuç aynıdır!

Şunu iyi bil ki “ söz konusu vatansa” sen teferruata düşersin!

        Çünkü bu ülkede hep bu söylem üzerinden vurdular ve bu yüz yıldır işlenen bir bilinçaltı programıdır ve bunun temelinde CHP vardır!

Siz hala diğerlerinin parti, CHP’ nin devlet olduğunu anlamadınız mı?

Şu anda derdest edilmenizin temelinde hukuk kararları yok!

Devlet kararları vardır!

Eh, işte!

Seyis!

Herkes ata biner de!

Kimilerinin sürmesi başkadır ve en doğrusu tozu dumana katmadan yol alabilmektir!

****************

ANAYASA

        Ülkelerin vatandaşı ile anlaşma metnidir! Yani üniter devlet yapıları öyle der! Gelişmiş ve gelişmemiş tüm toplumların bir Anayasası vardır ve özünde hepsi aynı şeye vurgu yapar ama uygulamalar farklıdır!

        Bu sizin insan olarak kaç gram haka tekabül ettiğinizle alakalıdır ve demokrasisi olmayan ülkelerde vatandaşın değil, sadece devletin hakı vardır!

         Devlet kutsaldır, devlet dokunulmazdır ve onu koruma kollama görevini de “ seçildim” diyerek gelen iktidarlar yapar ve seçilmenin bir hak koruma olduğunu hiç bir zaman bilmezler ve kendilerini seçenleri dâhil herkesi ortaya karışık bir korku iklimi ile yönetmeye kalkarlar!

Dün Anayasa Mahkemesi Başkanı, Cumhurbaşkanı ve diğer muhalefet partilerinin olduğu salonda konuşuyordu!

Aslında adam resmen isyan ediyordu ama anlayan kim?

Mahkemelerin verdiği kararların yüzde elli iki buçuğunun yanlış ve adaletsiz olduğunu söylüyordu!

Devamla “ bu nedenledir ki dünyada en fazla bireysel baş vuru bize yapılmaktadır!” diyordu!

Diyordu!

Diyordu da, sadece doğruyu söylüyordu! Karşılığı olmayan bir doğru!

“ Gerekirse Anayasa ihlal edilmeli ve bir kez delmekle hiç bir şey olmaz” diyen bir ülkenin yürütmesinde hükümsüz Anayasa Başkanı olmanın acısı yüzünde okunuyordu da, yapacağı hiç bir şey yoktu!

Sadece bize hukuk masalları anlatmakla yetindi!

Mesela son vekil ihraçlarına üstü kapalı değindi!

        “ Bir yerde sizin gibi düşünmeyen ve hata fikrine çok karşı olsanız da, haklarını korumak, adalet ve hukukun görevidir!” dedi!

Çünkü o da biliyor ki bu kararların hiç biri hukuki değil, sadece devleti kararlardır!

Sonra ne mi oldu?

Konuşan sadece konuştu ve her şey olduğu yerde kaldı!

Hiç biri çıkıp “ bir ülkede Başkanlık diye bir sistem varsa, orada hukuk olmaz!” diyemedi!

Bu yüzde elli iki buçukluk adaletsiz yargılamanın temelinde talimat ve mahkemelere baskı var” diyemedi!

Sonra akşam haberlerini izledik!

        Devlet başkanı, kimin ne zaman sokağa çıkacağını, kahve ve kafelere nasıl gideceğini, bilmem daha neler yapmamız gerektiğini tek yetkili olarak söyledi!

Eh işte!

Anayasa Mahkemesi Başkanı konuşuyor işte!

Üstelik devlet başkanının huzurunda!

*************

BEN BÖYLEYİM

İşinize gelirse!

Ben böyleyim, en çok kendimle dalga geçerim!

Üç çocuğum var ama onlara bir baba modeli olmaktan çok, arkadaş modeli olmaya çalıştım!

Zaten onlarda bana “ baba” demez, “ Hocam” derler!

Çünkü üçünün de ilkokul öğretmeni benim!

       En küçük oğlum bir günde kendi kendine okuma yazma öğrenince mecburen beş yaşında okula kayıt ettim ve birinci sınıf okutuyordum, henüz küçücük ve kısa boyluydu, en ön sıraya aldım! Teftişe gelen müfettiş, onun her soruya atlayıp doğru yanıtladığını görünce sordu “ senin baban ne iş yapıyor?” diye!

Yanıt net ve kesindi “ benim babam balcı!”

Aile içi bir Whatsap grubumuz var ve bazen burada gırgır şamata sohbet ederiz!

     Bu sabah köydeki bahçeye yapmayı düşündüğüm evin görselini attım! Sordular “ kaç metre kare?” diye!

Sonuçta bahçe için, kırk metre kare yeterli dedim!

Kızım; “ baba o göbekle oraya nasıl sığacağını düşündün mü?” dedi!

Evet, dedim!

Göbeği balkona, götü içeri atacağım!

Tabi çocuklar koptu!

Hep güler yüzlü olun!