MİLLİYETÇİLİK

      Yeryüzü insan denilen yağmacı zihniyetin işgali altındadır. Diğer canlı türlerine göre zekâ denilen farklı bir eşitsizliğe sahip olduğu için, düşünme yetisi ona bir “ ego” yüklemiştir ve bu egonun temeli bencilliktir.

        İşte bu bencilliktir ki, türüne göre biraz daha zeki olan “Sapiens” Neandertal denilen insan türünü yok ederek bugünkü yolculuğuna kadar gelmiştir. Bu geliş onun açlığını tatmin etmiş midir? Asla!

Bugünkü silahlanma ve dahası yok edici nükleer silahlanmanın temelinde bu doyurulamayan açlık yatar.

       Herkese yetecek kadar dünya ve toprak varken, bir tarafta yoksul ve ötekiler yaratmanın temelinde de bu açlık dürtüsü yatar!

        Savaşların tek nedeni yok etmektir. Bir tarafı yok ederek bir tarafı yaşatmak gibi bir anlamsızlıktır! Bu nedenledir ki, egemenler devlet yapılarını “ Ulus-Devlet” denilen baskı ve sömürü mekanizmalarına evirmişlerdir!

Bu evirmenin temeli de Milliyetçi ırkçılıktır!

      Çünkü devlet kendisini korumak gibi bir korku yaşar! Bu korku, ona sevebileceği ve büyüteceği “ Beriler” seçeneğini sunar! “ Beriler” imtiyazlı ve devletin nimet damarlarından semirip büyüyenlerdir! Açık olmasa bile gizliden gözetilir ve korunurlar! Geri kalanlar “ Ötekiler” dediğimiz sınıftır! Devlet tüm zor ve zahmetli işlerini bu sınıfa yükler! Bu sınıfa sallanan sopa, algıları alınan bu sınıfa şefkat sopası olarak sunulur ki, Devleti en çokta onlar savunur! Çünkü sayıları kalabalıktır ve Berikilerin rahat etmesi için aldıkları görevde kusursuzdurlar!

Genelde Faşist sınıf ve diğer tüm olumsuzluklar bu Ötekilerin içinden çıkarılır!

      Çıkan bu yapılanmalar bir nevi görev sınıfıdır! Kirli ve karanlık işlerin ihalesinde bunları kullanmak, mevcut sistem içerisinde en kolay olanıdır!

Öteki sınıf aynı zamanda bir gözdağı sınıfıdır!

      Onlara yapılan baskı ve hukuksuzluklarla meseleyi uzaktan izleyenlere “Ayağını denk al” mesajı verilir!

Bütün ulus devletler yapılanma olarak aynıdır!

     Ancak nüans farkları vardır! Kimisinde özgür olduğunuzu sanırsınız, oysa sandığınız o özgürlüğün bir sınırı vardır; sadece açık bırakılan alanlarda top çevirirsin! Uyuma numarasında olan devletin sınırlarına çarptığın zaman, elindeki topun dikenli tellere takılıp patlaması bir yana, canına ne olacağının garantisi bile yoktur!

Kısacası ulus devletin çok kuralı olsa da, toplamı tektir! “ Ya benden olacaksın, ya da hiç birinden!”