Gülme krizine tutulursak şaşmayın

Bey efendi taze Bakan!..Turizimde "play of" oynadığımızı ve finale çıkıp,şampiyon olacağımızı söylüyor!.Son bir aydır ilk kez bu kadar güldüm!.Algılarımızla alay etmenin bundan daha bariz örneği olamazdı!.Gözümüzün içine baka baka dalga geçiyor!.

Ülkenin sürüklendiği kaostan ve de dış itibardan ötürü neredeyse hava sahamıza giren uçakların yön değiştirdiği bir zamanda bey efendi turizmde şampiyonluğa oynuyor!.

Can güvenliğinin olmadığı ve kıyılarının yağmalandığı bir ülkede turizmde şampiyonluğa oynamak!..Akla ziyan bu hayal ile hareket eden bakan önce şu saat on'dan sonra satışı yasaklanan içkiye bir el atsın!.Öyle ya,turistler gece hayatına düşkün!.O saatten sonra ayran içip dans edeceklerini beklemiyorsun her halde?.Bir de harem-selam oteller bayağı çoğaldı,buradan namus dizaynına soyunmuşsunuz ya!..

Merak ettim!.

Şu ülkede taciz tecavüz ve bilumum sapkınlıklarda içki içenlerin payı nedir diye?!..

Vakıf ve devlete bağlı kurumlarda olanlarla bir kıyaslayıp,bizi de bilgilendirseniz diye düşündüm!.

Haydi Koçum Bakan, bekliyoruz!.Hani şu günü birlik bira ile göbek şişiren Almanlarla,bulgur-ayran içen biz dini bütünlerin neden dünya liginin farklı sıralamasında olduklarını bir anlasak?Gerçi sen en alt sırada play of hayallerindesin ama!. Olsun!.

Çık bize bir iki şampiyonluk yalanı söyle!.Artık bizi kesmiyor şu sıradan martavallarınız!.Daha büyük atın,yiyecek bir sürü deve var!..

Tam bu yazıyı yazarken Binali Başbakan Anıtkabir de anı defterine şunları yazmaz mı?! "Daha adaletli ve daha özgür bir ülke için yolumuza hızla devam ediyoruz."

Koptum resmen!.

Karnıma gülmekten ağrılar girdi ve hala gülüyorum!.

Benimle bu gün karşılaşacak olanlar,lütfen bağışlayın!.Kendimi toparlamayıp gülmeye devam edebilirim!.Yanlışa ve kafa yediye yormayın!..

Yalnız bir gün tüm toplum birden gülme krizine tutulursa İşte o zaman dikkat!..

Balatalar kesin sıyrılmıştır!..

*************

Şu an yapılanlar daha beterini görmek içindir!.

Bir Ortadoğu profilidir inanmadığını inanıyor gibi yapıp topluma yutturmak ve oradan algı gaspına giderek yönetmek!.Bunun adı kısacası biat tır!.İradesini,düşüncesini kodları ile birine teslim etmektir!.

Şu an ülkemizde bunun için bir hayli yol kat edildi!..Yüzde elli nasıl olsa cepte keklik!.Geriye kalanı için ise son sürat bir planlama devrede ve harıl harıl işliyor!.

Müftülere verilen nikah yetkisi bu planın sadece bir parçasıdır!.Düşünün müftü efendi nikahınızı kıyıyor ve siz bir kadınla nikahlandınız,buraya kadar tamam!.Ama bir kaç gün sonra bir kadınla daha huzura vardınız ,bu durumda müftü efendinin ne demesini beklersiniz?.

"Hayır, olmaz bu dinen caiz değil!" Demesini mi bekliyorsunuz?.

Demez,diyemez!.

Derse bu konuda ki fetva ve hadisleri inkar etmiş olur ki,Alim Allah dinden çıkar!..Bu durumda dörde kadar huzura varıp,nikahınızı kıydırırısınız ve müftü efendi de bu nikahı kuzu kuzu kıymak zorunda!..Hatta çocuk yaşı kabul etmeyen bir anlayışın "baliğ" olma dediği emareler üzerinden küçük yaş evliliklerini onaylayacağını da zamanla göreceğiz!.

İşte tüm bunlar temelleri örülen yeni devlet düzeninin ayak sesleridir!.Zaten böyle de olmalıdır,yoksa Ortadoğululuk ruhuna ters düşer!.

Ortadoğu algısı Laik devlet sistemlerini red eder!.çünkü kan uyuşmazlığı vardır!.Katı din ve aşiret köhneliği üzerine demokrasiyi inşa edemezsiniz!.Bu iki sıkı ortaklığı çağın çarkına entegre etmediğiniz sürece bu hep böyle olacaktır!.Bu çark var olan ulus devlet yapılanmalarının temelinde her zaman örülü dinamit kafalı halk yığınlarını barındırır!.Fitil sadece yönetenlerin elindedir,istediği anda patlatmaları çokta zor değil!..Bunu ülkemizin geçmiş ve yakın tarihlerinde defalarca gördük!.

Şu an yapılanlar daha beterini görmek içindir!.

Kısacası Ortadoğulu olmak ayı ile deliğe girmek gibi bir şeydir!.Ölmeden çıktınızsa,hiç dönüp yaralarınıza bakmayacaksınız!..

En azında o gün için şanslısınız!.

************

Ben ve dağlar

         İnce,narin bir haldir ay'ın ilk evresi!.Güzelin kaşlarıyla özdeşleştirilmiştir ve her yüzde aynı güzellikte durur mu bilmem ama,gökyüzünün mavisinde masum ve büyülü duruşunu her zaman hayranlıkla,kime zamanda uykularımın derinliğine alarak dalıp gitmişimdir!.Tıpkı bir kum saati gibidir..Hilal olarak doğup,dolunay halini alıncaya kadar etrafını inceden inceye büyüten!.Sevdiğinin yüzünü ayın bu son haline benzeten aşığın çokta haklı olduğunu şu dizesinde anlamlandırmak ne kadarda güzel bir duygu hali!.."Mah yüzüne bir ah çektim,ben yandım el yanmasın.."

           Her yerin sıcaktan kavrulduğu bir yaz gecesinde tatlı serin bir rüzgar tenimle muhabbette!..Cır cır böceklerinin bitmez tükenmez çığırtkanlıkları kulak tırmalayıcı olsa da,doğaları gereği bunun böyle olması gerektiğine inanıyor olmanız bu sese birazdan uyumlu bir dinleyici moduna evrilmenizi sağlıyor!..

Ardıç ağaçlarının kokusu beni her zaman çocukluğuma götürmüştür!.Anamın saçlarını benzettiğim ardıç dalları!..

Yanıp sönen ateş böcekleri!.

Gecenin yollarını şaşıran yolcuları gibi!..

Koyun koyuna yatan dağ siluetleri!.

Bir kaval sesi!.

Derin,acı ve gecenin bilinmezinde ara nefes gibi!.Belliki dağ ve çoban sevdası tarihten sızarak gelen ve bitmeyen bir tutku!..

Çok uzaklarda bir şehrin türlü renkteki ışıkları göz kırparak tüm kirliliklere yalancı şahit gibi sahte bir güzellikle yanıp sönüyor!.

Bir dağ çeşmesinin ruh dinlendiren tatlı sesi!.Buz gibi soğuk!.Yürüyen ayaklara ne kadarda iyi geliyor!.Her şey ama her şey bir yabancıya tatlı bir tebessüm gibi geliyor!.Sanki cümle börtü böcek yıllar sonra gelen bir misafiri ağırlamanın yarışı içinde!.

Ben ve dağ!.Bitmez bir aşk!.

Ola ki ölürsem beni bu dağlara gömün!.