Sahi tencere, tencereye ne demişti?!

İsrail parlamentosu, Arapça’ yı resmi dil olmaktan çıkarıp yalnızca İbranice’ yi resmi dil kabul eden ve kendi kaderini tayin hakkını yalnızca Yahudilere tanıyan bir karar aldı.

Türkiye ise kararı kınayarak; “Bu ırkçılıktır, Filistin halkını kendi anavatanlarında yasal olarak silmektir...” dedi.

Şayet Kürtler ve Kürtçe gerçeği bu sahte fiyakayı bozmasaydı, her şey ne kadar da masumane görünecekti..!

Sahi tencere, tencereye ne demişti?!

**************

Yapılacak muamele de eşit olmalı

İlkesiz ve tepkisel bir toplum olduğumuz her halimizden belli.

Bir genç kız Atatürk’e hakaret içeren bir video paylaşmış...

Akşama kadar sinkaflı konuşanlar da dahil herkes tek ağız:

Vay Atatürk’e nasıl hakaret edersin? Atın bunu içeri..!

Hâlbuki hakaret suç mu? Suç...

Herkes de hukuk önünde eşit mi? Eşit...

O halde kim kime hakaret ederse etsin, yapılacak muamele de eşit olmalı değil mi?

Velev ki hakaret edilen çok kötü, hakaret eden ise çok iyi(!) biri olsun.

*************

Evrensel değerler..!

Sözde uzmanlar toplanmış tv’de eğitimin sorunlarını tartışıyorlar. Türkiye eğitimde neden geri ve biz çocuklara değerler eğitimini neden veremiyoruz?

“Uzmanlardan” biri hemen atlıyor: “Bakın hâlbuki bizim elimizde hazır Atatürk ilkeleri gibi evrensel, her zaman geçerli ortak değerlerimiz var” diyor. Diğerleri ise hepsi tek ağızdan, “tabi tabi o öyle de...”

Evrensel dedikleri Atatürk ilkelerinden birinin de milliyetçilik olduğunu hatırlatmak isterim.

Ve sormak isterim, sizce bu Kürtler için ne ifade eder?

Atatürk’ün akranları olan Hitler ve Mussolini gibi liderler ile Kemalizm’in akranları olan Faşizm ve Nazizim gibi ideolojiler şimdi dünyada yasak!

Tek başına bu bile sorunu anlamamıza yetmiyor mu?