Gündem Uyanış
?...müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün...?
10-01-2019 12:13 533

?...müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün...?

 

 

      Evet, bu Tevbe Suresinin 5. ayetinin içinden, önü ve arkası dikkate alınmaksızın, cımbızlanmış bir cümle.

Son dönemlerin modası olan Kurana saldırmada malzeme yapılmaya çalışılan ayet bu...

      Her ne hikmetse bu ayeti İŞİD ile aynı şekilde yorumlayan bu malum güruh, yalnızca cahil değil, aynı zamanda bir o kadar da ukala ve ahmaklar.

        “Gerçek” bunları hiçbir şekilde ilgilendirmiyor. Bilakis kullanılışlı bir yalan bunlar için her zaman gerçekten çok daha önemli olabiliyor.

Hâlbuki Kuran ile beraber Tevbe Suresi de rahatlıkla her yerden ulaşılabilir bir metin iken her nedense bunları yalnızca cımbızlanan o ibare ilgilendiriyor!

İsterseniz gelin beraber bir kez daha Tevbe Suresinin giriş kısmına göz atmaya çalışalım:

1. Ayet:

Müşrikler tarafından ihlal edilmiş olan antlaşmanın bundan böyle artık Müslümanları da bağlamadığını ilan ediyor.

2. Ayet:

Antlaşmayı ihlal eden müşriklere haram aylardan dolayı dört ay daha müsaade veriliyor.

3. Ayet:

Her şeye rağmen antlaşmalarını bozan müşrikler bir kez daha tövbeye yani sözlerini tutmaya çağrılıyor. Nitekim surenin isminin Tevbe Suresi olması da buradan kaynaklanıyor.

4. Ayet:

Antlaşmalarına sadık kalan müşriklere herhangi bir şekilde dokunulmayacağı ve müslümanların da aynı şekilde o müşriklere karşı anlaşmalarına bağlı kaldıkları ifade ediliyor.

5. Ayet:

Haram aylar çıktıktan sonra antlaşmalarını bozan müşriklerden hala tövbe etmeyen veya Müslüman olmayanların, Müslümanlarca yakalanıp hapsedilmeleri veya öldürülmeleri söyleniyor.

6. Ayet:

Buna rağmen yine de şayet antlaşmalarını bozan müşriklerden herhangi biri gelip Müslümanlara sığınacak olursa, Müslümanların bu müşriki koruyup kollamaları ve emniyette olabileceği bir bölgeye kadar götürmeleri söyleniyor.

.....

Ve nihayet 13. Ayet, bütün bu hukuku şu şekilde özetliyor:

“(Ey iman edenler) size karşı antlaşmalarını bozan, (sizi ve) Peygamberi zorla yurtlarınızdan çıkaran ve ilk önce size karşı savaş açmış olan bir kavme karşı hala kendinizi savunmayacak mısınız?”

 

Evet, işte ben de şimdi bu güruha sormak istiyorum:

-Sizinle yaptıkları barış antlaşmasını bozan, yani size savaş açmış olan,

-Ve kendilerine dört ay mühlet verdiğiniz halde bundan yine de vazgeçmeyen,

-Daha önce de sizi zorla yurtlarınızdan çıkardıkları gibi sizinle savaşmaktan da hala vazgeçmemiş olan... Azgın bir toplumla siz olsanız başka nasıl davranabilirdiniz, söyler misiniz?

******************

İnandıkları bir tek şey var, o da iktidar!

 

“Dil kimliktir, kamus namustur ilkesi ile dilimize sahip çıkmaya devam edeceğiz” demiş.

Acaba kim demiş diye merak ettiniz değil mi? O halde hemen söyleyeyim: İbrahim Kalın.

Peki, şimdi bunlara, başkalarının kamuslarına el uzatmanız ne anlama geliyor, diye sormak gerekmez mi?

Anlatmaya çalıştığımız şey bu işte. Aslında bunların inandıkları şey ne namus, ne de kamus; inandıkları bir tek şey var, o da iktidar!

Top