AYM ÜYELERİNİ TEBRİK EDİYORUM

         Barış Bildirisi imzacılarının hak ihlaline uğradıkları yönünde karar veren AYM’ nin 8 üyesini, özellikle de başkanını tebrik etmemek elden değil.

        Nasıl tebrik etmeyelim ki; bu kararın verildiği andan itibaren haber kanallarını izliyorum, adeta hepsi de Mahkemenin bu kararına karşı faşizan bir tutum içerisindeler.

Neredeyse bu karara imza koyan 8 üyeyi de, teröre destek vermekle suçlayacaklar!

        Adeta; “Madem terörü destekleme şeklimizi eleştirdiler, o halde akademisyenler, madem akademisyenleri haklı buldular, o halde mahkeme de terör destekçisi” gibi garip bir totoloji yürütülüyor..!

Hükümetin baskısını bilmeyenimiz yok, bir de buna kamuoyunun ve medyanın bu insafsız baskısını eklediğimizde gerçekten de o üyelerin işinin hiç de kolay olmadığını düşünüyorum.

********************

Kuranı doğru anlamak

“Gerek Eski ve Yeni Ahit’in, gerek Kuran’ nın doğru olarak anlaşılmasını istiyorsak, vahiy sürecini bir bütün olarak algılamamız gerekir. Parçacı yaklaşımlar, sağlıklı ve doğru anlamanın önünde en önemli engellerdir.

Nasıl ki, Kuran’ı doğru anlamak için Eski ve Yeni Ahit’i çok iyi bilmek gerekiyorsa aynı şekilde Eski ve Yeni Ahit’i doğru olarak anlamak için de Kuran’ı çok iyi bilmek gerekir.”

Salih Akdemir

Kuranı Dil Bilimsel Yaklaşımlar

Kuramer

****************

Kürt turistler….

Kürdistanlı turistler, kendi ülkelerinin bayrağını simgeleyen atkılar taşıdıkları için Trabzon’da ırkçı şiddete maruz kalmışlar.

Belki, ‘dünyanın başka yerlerinde de bu tür ırkçı gorillere rastlamak mümkündür’ diyenler çıkabilir, haklı da olabilirler, ama böylesine bir ırkçı saldırıyı Türkiye den başka bu düzeyde sahiplenip himaye edecek bir başka ülke zor bulunur.

Düşünebiliyor musunuz; savcılık, saldırgan ırkçıları değil, linçe maruz kalan zavallı turistleri gözaltına alıp sınır dışı etmiş..!

Bırakınız kendi ülkenizin bayrağını, hepimiz birçok kere değişik vesilelerle de olsa başka ülkelerin bayrağını bile taşımıyor muyuz?

Bakın mesela ben, yıllardır kendi kemerimde İsviçre bayrağının bulunduğu bir anahtarlığı taşıyorum.

Biliyorsunuz İsviçre, bütün milli ürünlerinin üzerine kendi bayrağını bir kalite standardı olarak kor.

Nitekim aynı işaret, birçoğumuzun kullandığı Chevrolet marka arabalarda da var...

Ama söz konusu olan Kürt/Kürdistan veya bunlara dair çağrışımlar olunca, her nedense bazı “kardeşlerimiz” kırmızı görmüş boğaya dönüyorlar..!

Hâsılı kelam, korkunç bir çılgınlığın girdabına kapılmış gidiyoruz. Tarihte böylesi çılgınlıklara kapılıp da iflah olan hiçbir toplum olmadı. Bakalım söz konusu biz olunca tarih kuralını değiştirecek mi?