Peki, nerede kaldı; Adalet,?

Soylu: 'Demirtaş çıksın' diye bir koro tutturuldu, çocuklarımız niçin şehit oldu? Demiş.

Benim asıl merak ettiğim ise şu: Günümüz Türkiye sinde Ak Parti iktidarının, suçlu veya suçsuz, isteyip de içeri atamayacağı veya içeriden dışarı çıkaramayacağı biri var mı?

Daha doğrusu, buna inanmayan biri var mı?

Peki, nerde kaldı;

Adalet,

Yargı bağımsızlığı,

Falan, filan...?

“Seçimden sonra inşallah her şey düzelecek.”

Yesinler..!

*************

Kendi kanaatim

“Müşrikler, bu yıldan sonra artık Mescidi Harama yaklaşmasınlar” (9/28) diyen ayetten ne anlamamız gerekiyor?

Öncelikle Kâbe’nin Arap örfünüzdeki yerini bilmemiz gerekiyor.

Bu örfe göre, ne olursa olsun Kâbe’yi ziyarete gelenler hiçbir surette engellenemez ve Kâbe’de kan dökülemezdi.

Hâlbuki bu süre ise, antlaşmalarını bozan ve dolayısıyla Müslümanlarla savaş durumunda olan Mekkeli müşrikler hakkında nazil olmuştu.

Malum örfe göre, Kâbe’nin civarında oturan veya Kabeyi ziyaret etmek isteyen müşriklerle Müslümanlar savaşamazdı.

Kanaatimce bu hüküm, Müslümanlarla harbi durumunda olan o günün müşriklerine has olup, süreklilik arz eden bir hüküm değildir.

Nitekim bu ayetin nüzulünden sonra Mekke fethedildiği ve Mekke’nin bütün ahalisi de Müslüman olmadığı halde, yine de Mekkeli müşrikler, Kâbe’nin civarında oturmaya devam etmişlerdir.

Mekke’nin fethi esnasında kimse bu ayetin hükmünü gündeme getirerek, Mekke’de müşriklerin oturamayacaklarını söz konusu dahi etmemiştir.

An itibariyle, kanaatim budur.

***********

İnanın, bu zehir in tedavisi, Allah’tan başka hiç kimsede yok!..

      Ölüleri diriltip, körleri iyileştiren Hz. İsa bile, hakikate inanmak istemeyenleri, asla inandıramadı; bizim bunu başarmamız mümkün mü?

Adama; demokrasi, insan hakları, evrensel değerler diyoruz, bırak o gâvurun dilini, diyor.

Peki; Allah, Kuran, Peygamber diyoruz... Karşımıza uydurulmuş din ile çıkıyor!

İnanın, bu zehirin tedavisi, Allah’tan başka hiç kimsede yok!..

**************

Ne haber… Evetçiler

      Bu değişiklik yanlış, bu anayasaya EVET demeyin, dediğimizde bize demediklerini bırakmadılar.

Dün Mustafa Özel, BİLSAM’ın konuğuydu. “Değiştirdiğimiz bu yeni sistem, maalesef suistimale açık bir sistemdir” dediğinde, EVET’çilerle dolu olan salondan çıt çıkmadı!

Soru almak için mikrofon salonda dolaştırıldığında da bu konuda yine bir tek itiraz sesi duyulmadı!

Kendi kendime; Hüseyin, sen sus, zaman konuşsun, dedim..!

*************

Peygamberimize hayranım

Peygamberimizin (as) şu özelliğini öğrendiğimde, ona olan hayranlığım on kat daha artmıştı.

O, kendisi ile konuşan; çocuk, yaşlı, deli, kadın veya erkek, her kim olursa olsun, onu can kulağıyla sonuna kadar dinlermiş.

Hatta, Kuran’da da konu edindiği gibi (9/61), Müşrikler, “o, her önüne geleni dinleyen safın teki...” gibisinden, Peygamberimizi bu konuda alay konusu bile yaparlarmış..

****************

Zekât vermek

Köle azad etmek için zekât vermeyi farz kılan Allah, sizce, özgürlük mücadelesini vermeyi de farz kılmış olmuyor mu?

Kaldı ki, özgürlük kısıtlamasının ille de kölelik düzeyinde olması da gerekmiyor.

Zira aynı şekilde; borçlunun, borcundan kurtulması için de zekât vermemiz emredildiği gibi, yeryüzünde fitneden (baskıdan) eser kalmayıncaya kadar mücadele etmemiz de emredilmektedir...

İşte bütün bunlardan hareketle, İslam’ın, özgürlük kısıtlamalarına sıfır toleransla baktığını söylemek sizce de doğru olmaz mı?

Peki, dini bu bilinçle kavrayan bir toplumda, kitlelerin hak ve özgürlük sorunu yaşaması mümkün mü?

Tabi ki değil...

O halde başka soruya gerek yok!..