Gündem Uyanış
Şu kısa zamanda iki olay Dünyayı sarstı.
09-06-2020 15:07 5300

Şu kısa zamanda iki olay Dünyayı sarstı.

 

 

Biri gözle görülmeyen, elle tutulmayan, nerden vuracağı belli olmayan sinsi düşman Corono virüs.

         Başta Kapitalizmin tıkanması ile iki Dünya savaşı çıkartarak, Dünyayı kana bulayan gelişmiş Avrupa Ülküleri ve ikinci Dünya savaşında sazı güneş Batmayan Kırallık İngiltere den alarak, Kapitalizmin ağ babası Amerika ve Diğer Dünya Devletlerine bu görünmez Düşman Corono  virus diz çöktürdü, çöktürüyor da  ve sonuç olarak halen ne olacağı ne yapacağı hiç belli değil.

        İkinci Dünyayı sarsan olay, ABD de,ırkçı Beyaz polislerin ,iri cüsseli George Floyt adında bir zenciyi kurbanlık koyun gibi yere yatırarak ellerini de cebine koyarak, dizleriyle boynuna,adamın nefes alamıyorum lütfen yakarmalarına aldırış etmeden,insanların gözüne baka baka adamı boğarak öldürdü.

Bu Amerika da zencilere yapılan ilk olay değil.

        Bir konunun bir olayın tarihi gelişimi anlatılmadığı zaman olay yada konu anlatımı eksik kalır.

1492 yılında macera perest, Deniz maceracı Kiristof Colomb, İspanya Kıralığının desteğiyle, Üç gemiyle Amerika kıtasına ayak bastı.

Önce Hint adalarına gittiğini sandı.

Amerika kıtasını keşf etti.

Bakir Koca Amerika kıtası.

Önce İspanyol, sırasıyla Portekizler, Fransızlar, İngilizler olmak üzere, işsizler, maceracılar, katiller, işsiz güçsüzler olmak üzere, günümüz Brezilyadan tut, kara ip adaları, şimdiki ABD ye akın ettiler.

İlk gidenler başta İspanyollar, güney Amerika, kara ip adalarını işgal ettiler, yerli halkın, başta İnka medeniyeti olarak mallarını talan ettiler, İspanyaya taşıdılar.

İnka medeniyetini yok ettiler.

Kuzeye akın edenler araziler işgal ettiler, yerleşim alanları yaptılar.

Zamanla başta İngiltere olmak üzere, tüm Avrupa dan şimdiki Amerika’ya aileleriyle beraber akın ettiler.

Ailelerle olanlar kuzey Amerika ya yerleşme alanlarına yerleştiler.

16. cı, 17, yüzyıl başlarında İngilizler 13 koloni kurdu.

Bu kolonilerden üretilen ürünler, İngiltere denizcilikten geliştiği için, İngiltere’ye taşındı.

Zamanla İngiltere bu kolonilere ağır vergiler koydu.

Bu koloniler George Waşington başkanlığında, İngiltere’ye baş kaldırdı.

Beş yıl süren savaşla İngiltere barış antlaşması imzaladı.

Waşington tarafından 1776 yılında bağımsızlık bildirisi yayınlandı.

1789 Anayasa ilanı ile 49 Eyalet, Bir Federal Waşington olmak üzere, Birleşik Amerika Devleti kuruldu.

İlk başkanda George Waşington oldu.

Portekiz gemicileri, Afrikaya mal götürerek İlkel Afrika kabile şeflerine köle karşılığı satarak, 15 yüz yıldan itibaren Brezilyadan, Karaip Adalarına köle ticareti Güney ve kuzey Amerikaya başladı.

İlkel Afrika Kabileleri kendi aralarında savaşarak halkını Beyaz Avrupa gemicilerine satarak halkını köleleştirdiler.

10 milyona yakın zenci köleleştirildi.

Günümüz ABD'ye 1627 yılında Virjinyaya köleler ayak bastı.

Zamanla bilhassa Güney Eyaletlerinde en zor koşularda, pamuk, tütün tarlalarında çalıştırıldı.

Kuzey eyaletlerinde ise daha ziyade kalifiye işlerde, malikhanelerde hizmet işlerinde çalıştırıldı.

Güneye göre daha namuslu.

Amerika’nın hızla kalkınması kölelerin emeğiyle oldu.

1861 yılında sanayisi gelişmiş Kuzey eyaletleri ile kölelerin emeği ile gelişen Tarıma dayalı Güney eyaletleri arasında iç savaş başladı.

Köleler kendilerine sıcak bakan kuzeye kaçarak kuzeyin askerlerine katıldılar.

Savaş kuzeyin Güneyi yenmesi ile son buldu.

Kuzeyli 16.Başkan Abraham Lincoln köleliği kaldırdı.

Köleleri ABD vatandaşı yaptı.

Abraham Lincoln da öldürüldü.

Kölelik kalkmasına rağmen bilhassa zenciler, bilhassa Güney eyaletlerinde derilerinin siyahlığının ceremesini günümüze kadar çektiler.

Yakın tarihe kadar beyazların kullandığı sosyal alanlar zencilere yasaktı.

Zenciler çook acılar çekti.

İlk kırılmalarından biride beyazların, Başkanlık seçimlerinde iki sefer siyah derili Obama yı seçmeleri.

Zenciler için büyük kırılma.

Evet, Dünyaya ses getiren, Dünyayı ayağa kaldıran, Coronadan sonraki olay, polis tarafından boğulan George Floy olayı oldu.

Coronodan daha büyük olay oldu.

Başta çoğunluk Beyazlardan olan Amerika halkı Dünyayı zenci hakları için, Irkçılara karşı ayağa kaldırdı.

Diğer gezegenlerde işitilecek kadar ses getirdi.

Şu güzelliğe bakar mısınız,?

Waşington Belediye Başkanı, en fazla protestoların olduğu, Beyaz Sarayın karşısındaki 16,cı Caddeye Boydan boya Büyük Sarı renkte yazı ile,

BLACK LİVES MATER yazdı.

Yani SİYAH HAYAT ÖNEMLİDİR.

Caddenin ismin ide,

BLACK LİVES MATER PLAZA olarak, köşede direğe mavi levhayı çaktı.

Kesişen meydana da yine SİYAH HAYAT ONMLİDİR ismini koydu.

Bir protestoda ölen zencinin altı yaşındaki kızı, bir yakının omuzun da, üzülme emaresi olmadan, gülerek Babam Dünyayı değiştirdi.

Kısaca bir ölüm yüzyıllardır zencilere kan kusturan beyazlar, Bu sefer Dünyadaki ırkçılara zenci haklarına sahip çıkarak ders verdiler.

Acaba Avrupa da canlanan ırkçılara, İsraillerin Filistine yaptıklara zülme, Ülkelerinde yaşayan etnik halklarının dilini, kültürünü yasaklayan, Kendi inancında olmayan toplumları inancını yasaklayan, Ülkelerin yöneticilerine ders olur mu?

Bu mesaj  ,küçük kızın dediği gibi Dünyaya ders olur mu.?

Yüz yıldır ülkemizde, Tek Millet,Tek Cumhuriyet, Tek din strajisi ile vatandaşlık hakları yok sayılan Kürtlere,İnaçları yasaklanan Alevi Toplumuna,Demokratik bir Anayasa ile eşit yurttaşlık hakları eşitlenerek iç barış sağlanmasına bir ders olarak alınır mı?

Bir bakarsın Waşinkton Belediye Başkanından esinlenerek, CHP 'ye Bağlı Anakent Başkanlarından biri veya bir kaçı, Örneğin yaşlı iken öldürülen Kürtler tarafından sevilen, Yazar Musa Anter veya Memu Zin kitabın yazarı Ahmedi Ğaninin ismi bir caddeye verilmiş.

Kültür Bakanlığı tarafında Ertuğrul Günay zamanında, Memu Zin türkçeye çevrilmişti.

Bir Başkanda bir kültür merkezine, HACI BEKTAŞ VELİ Kültür merkezi adı vermiş.

Yada PİR SULTAN KÜLTÜR MERKEZİ yada ABDAL MUSA Kültür Merkezi adı verilmiş.

Olur mu? Olabilir mi?

Olsa güzel olur, barış olur.

Bir başlangıç olur.

Çorap söküğü gibi iç barışa giden yol olur.

Aylardır bu Corono belası biz yaşlıları içeri tıkmış.

Geçen TV'de bir pisikyatrist yani halk diliyle Deli doktoru, yaşlılar içeride kala kala pisikyatrist polikinliklerine yığılıyorlar.

Yani tırmanıyorlar.

Galiba ben içeride kala kala serap görüyorum, yoksa tırlattım mı? Haci yaylagül

Top