BİR AYDA İKİ DARBE

Türkiye çok partili döneme geçtikten sonra doğru dürüst sistemi oturtamadığı yarım yamalak demokrasi yarım yamalak anti demokratik uygulamalar nedeni ile her on yılda bir faşist askeri darbelerle karşı karşıya kaldı ve uzun süreler o zihniyetlerce yönetildi.

En son 28 Şubat darbesi ile darbeler sona erdi bundan böyle faşist askeri ya da sivil darbeler olmaz derken ne yazık ki 2016 yılının Nisan sonu Mayıs sonu sayılacak şu günlerde iki tane silahsız ama çok güçlü iki sivil darbe yaşadık.

Birincisi Cumhurbaşkanı beyin AKP genel başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti başbakanını parmak işareti ile çağırarak görevden ayrılması konusunda talimatlar vermesi ile birlikte yaklaşık 22 milyon yani  %49,5 oy alan Davutoğlu hiçbir ses seda çıkarmadan verilen darbe talimatını yerine getireceğini belirterek derhal harekete geçti ve AKP 22 Mayıs itibarı ile kongre kararı aldı.

Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde bu tür uygulamalara rastlanmaz. Yapılan bu uygulama ile Kenan evrenin ben devlet için yapılan bütün yönetimlere uygulamalara el koydum herkesin görevi bitmiştir diyerek diktatörce yaptığı darbenin hiçbir farkı yoktur.

İkinci darbe 20 Mayısta TBMM de yapılan dokunulmazlık oylaması sırasında olmuştur. AKP ve MHP anlaşmışlar ancak 376 yani direk referandumsuz dokunulmazlıkların kaldırılması için gerekli oya ulaşamazken ve daha önce ki seçimler de bu görülürken 20 Mayıs Cuma günü ne olduysa oldu kim devreye girdiyse girdi ve yapılan bütün seçimler 367 nin çok üstünde 373 ve 376 oylara sıçrayarak dokunulmazlıkların kaldırılması gerçekleşecek.

Burada gizli bir el diyeceğim ancak yaygın basın açıkladı CHP genel başkanı Kemal kılıçdaroğlu danışmanlarını devreye sokarak MYK üyelerine de evet dedirttirerek ikinci bir darbenin olmasına olanak sağlamışlardır bunun tek sorumlusu CHP genel merkezi genel başkanı ve CHP MYK dır.

Dokunulmazlıkların kalkması demek 6 milyondan fazla oy almış bir partinin genel başkanları dahil bir çok milletvekilinin hapise atılması ve Kürtlerin mecliste ovada siyaset yapmasının engellenmesi demektir. 

Türkiye partisi olmak ezilen ötekileştirilen emekçiler Aleviler başta olmak üzere tüm vatandaşların haklarını savunmaya çalışan ve 6 milyondan fazla oy alarak TBMM de üçüncü parti konumuna gelen HDP dağıtılmak istenmesi çok da başarılı olacağa benzemiyor. HDP ile MHP yada CHP karıştırmamak gerekir.

CHP = MHP olmuş hatta daha da milliyetçi olmak için çok çaba sarf etmektedir.

CHP 1972 yılında Deniz ve arkadaşlarının asılmasında da aynı oyunu oynamış şimdilerde en çok Deniz ve arkadaşlarını anmaya çalışmaktadır inanın bu günde 20 kişi ile destek vererk kaldırdığı dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra dokunulmazlıkları kalkan vekiller nelerle karşılaşacak onu bilmem ancak CHP gerçekten az da olsa var olan kişiliğini kimliğini hatta varlığını yok etmiş bundan sonra inanın hiç kimse bu kurumu kuruluşu ayakta tutmaya gücü yetmeyecek. Bence zaten artık ayakta duramayacak vaziyetteki bir yapının yıkılması sökülmesi gerekir ve en kısa zaman da daha doğru temellerde yeniden yapı yapılmalı ve içi de doğru düzgün dizayn edilerek yoluna devam etmelidir derim. İbrahim göçmen