MENSUBİYETİMİ DAYIM " KÖR TOSUN" TEBLİĞ ETTİ

Hegel'den felsefe dersi alan Alman

Filozof Ludwio Andreas Feurbach şöyle diyor.

"Ahlakın temeli ne zaman ilahiyata dayandırılırsa, halklar ne zaman ilahi otoriteye bağımlı hale getirilirse;

En ahlaksızca,

en adaletsiz,

en kepaze şeyleri mazur gösterip, yaygınlaştırmanın yolu açılmış demektir."

Uzunca bir zamandır yani yıllardır ülkemiz en ahlaksız, en adaletsiz, en kepaze şeyleri yaşıyor.

Ensar vakıflarında barınan öğrencilere "cinsel taciz" sıradanlaştı.

Tacizci, bir süre unutulmaya yatırıldıktan sonra "meczuptur" diye yeniden piyasaya çıkartılıyor.

İşine de, taciz etmeye de devam ediyor.

Emekli İmam Konya'da, yeniden bir camide hizmet sunuyor.

Bir süre sonra, sevgilisiyle "Allahın Evi"nde yani hizmet verdiği camide fuhuş yaparken yakalanıyor.

"Zavallı meczuptur" çığlıkları yükseliyor.

Karaman'da İmam Hatip öğretmen; Bir değil, iki değil, 8 erkek çocuğu taciz ediyor, evine gitmiyor, yurtta kalıyor.

Vali, "haberim yok"

İl Milli Eğitim Müdürü, "hiç bilgim yok" diyorlar.

Zavallı ilahiyat öğretmeni.

"meczuptur, ne yaptığını bilse yapar mı hiç "

Otobüste genç kıza saldıran "kokuşmuş beyin"li de,

Maçka parkındaki kızın kıyafetini beğenmeyen güvenlikçi de

Mutlaka meczuplar.

Siverek' de yaşı 40 ın üstünde olan, seyyar satıcı Mehmet Malbora , eline geçirdiği bir kesici ile "Atatürk heykeli" ne saldırıyor.

Rüyada putları yok etme emri verilmiş Mehmet Malbora'ya.

"Heykeli kır" emri veriliyor. Ama cebindeki Atatürk resimli yeşil paraları yırt at" denmiyor.

Para olunca işin şekli değişiyor. Atatürk resmi de olsa, dolar da olsa, üstünde şeytan resmi de olsa para başkadır. Meczup cinselliği ve parayı çok sever. Hele arkasında güç varsa daha çok sever.

Mehmet Malbora tutuklanmış olsa da

"Ailece meczupturlar" diyenler çoğunlukta.

Bana göre;

Bu meczup zihniyet bir yerden güç alıyor.

Adam 20 yaşında heykele saldırmıyor,

25 inde saldırmıyor.

40 ından sonra saldırıyor. Arkasında bir gücü hmese o "halt"ı yapabilir mi?

Profesör İlhan Arsel;

"Şu muhakkak ki, biz Türkler, şeriat bataklığına saplandıktan bu yana özellikle güzel iki niteliğimizi yitirmişiz.

Biri "akılcılık"

Diğeri de "kadına saygı"dır. diyor.

Geçenlerde kafamın tası attı.

"Gazaba geldiğim zaman bana dar gelen kelâmeti.....""diyep ortalığı sarsacaktım ki,

Karşımda dayım "Kör Tosun".u buldum.

"Oğlum sana meczubiyetini tebliğ ediyorum" demez mi?

Bari cümlemi tamamlayabilseydim.