Gündem Uyanış
01-12-2017 13:08 698

"KEKLİK"

 

 

Uzun zamandır izliyorum.

"Taş delengiller" ile Recep Tayipgiller arasında çok benzerlik görüyorum.

Doyumsuzlukta

Kibirlikte,

İnkârda,

imhada "tek yumurta" ikizleri gibidirler..

Gördüğüm fark, Recep Tayipgiller geniş bir çevreyle istişare yapar ve paylaşımda bulunabilirler. .

"Taşdelengiller" her şeyin küçücük ailelerine ait olmasını, bildik ve tanıdıkların, yaptıkları iş ve amelden uzak tutulmasını isterler.

Kısaca saydamlığı sevmez "taşdelengiller".

Hak da veriyorum o prensiplerine.

Hiç bir "yoksul aile" saydamlık içinde ve kısa sürede "Sınıf atlayamaz".

Düne kadar "yoksul bir aile" iken birdenbire "Burjuva"laşmanın elbet bir sırrı, kerameti vardır.

Büyük Taşdelen " Sabıkalanma "dan önce yani 1999 yılı Yerel seçimleri öncesinde, Yakınlarındaki birinin bir başkasıyla kurduğu dostluğu "Keklik"likle yaftalardı.

Yani bir tür ihanet.

Keklik orta büyüklükte güzel görüntülü, çok sevilen bir kuş türü olmakla birlikte hakkında bazı efsanevi söylentiler de var.

"Herkes kekliğe düşman, keklik kendine düşman "

Deniliyor.

Güya keklik soyuna düşmanmış.

Büyük Taşdelen bu malzemeyi çok kullandı.

Küçük Taşdelen'in hal ve duruşundan sonra o malzeme pert oldu.

Ben "baba nasihati" kıvamında olan bu tür yazıları yazdığım için "Taşdelengiller"in Çankaya Belediye Başkanı, "Çankaya Haber" bülteni ve ekinde bir "mutluluk programı" postalatmış.

İnceledim.

Parklar, pazar yerleri, kreşler, kültür merkezleri yapılmış ya da yapılmaktadır.

Aferin. Ne iyi. Yapacaktın. "Aynaya bakıp kaşını gözünü düzelt" diye seni oraya getirmediler ki.

Biraz daha inceledim. Belediye bütçesine baktım.

Bütçe bu kalemleri kaldıramıyor.

Peki bu eserler nereden yükseldi?.

Çankayalılar kime teşekkür etsin?

Çıka çıka kim çıktı?

YDA diye bir firma.

Hüseyin ve Cüneyt kardeşler.

ODTÜ okumuşlar. Malatya orijinlidirler. Kayseri bağlantıları evlilikten gelmektedir.

Siyasi olarak MHP' li dirler.

Eski Diyarbakır Milletvekili İhsan Aslan ile bir dünürlük ilişkileri vardır. İhsan Aslanın oğlu Mücahit Aslan bu çocuklara yardımını esirgememiştir.

Firmalaşmaları, varlıklı oluşları AKP dönemindedir.

Reis için can verirler.

Kısacası bu çocukların firmaları YDA.

Alper Taşdelen'in nezaketine, kibarlığına insanüstü karakterine, kaşına, gözüne olan hayranlıkları nedeniyle 50.000.000._ TL lik "hibe sözleşmesi" yapmış. Büyük eserlere o sayede sahip olmuşuz.

Tanrı, bu tür karşılık istemeden sevenleri eksik etmesin.

YDA' nın sahipleri; Gündüz işten, güçten, gelenden, gidenden, işe yaramaz yüzlerce adamlardan bunalan sevgili Alper Taşdelen'i " hiç değil akşamları dinlensin" diye yalınız bırakmıyorlarmış. Teşekkür ederim.

Tanrı Belediyemizi YDA' nın ihsanından mahrum etmesin.

Yoksa o "görkemli açılışlar"lar nasıl yaptırılacaktı Genel Başkana

Sakın siz "Melih Amca "nin plan değişikliği ile BİLKENT civarındaki araziye, 2.80 katsayı verilmiş, 3000 konut ,12.000 konuta çıkartılmış İşin içinde İş merkezleri , eğlence yerleri, petrol istasyonları varmış." derlerse inanmayın

Külliyen yalan.

Öyle bir şey olsa "sosyal Demokrat Belediye !" sessiz ve seyirci kalır mı?

Bilmedikleriniz vardır.

YDA "Gizl solcu”dur!

Bir de "Keklik" yavrusuna "keklik cücüğü"

Derler.

****************

DERS 3

OLİGARŞİ

"PARTİ OLİGARŞİSİ"

Az ve belirli sayıda kişinin bir ülkenin veya müessesenin idaresini ellerinde bulundurup egemenlik kurmasına "oligarşi" denilir.

Demokrasi örtüsü altında hem ülke. hem demokrasinin olmazsa olmazı siyasi partiler, hem de bir takım önemli kurumlar "oligarşi yöntem"lerle yönetiliyorlar.

siyasi partilerin bünyesinde güçlü bir küme veya hizbin partinin faaliyetinde, kademelerinde egemenlik kurarak, kendi istekleri doğrultusunda partiyi yönlendirmesine de " Parti Oligarşisi " denilir.

"Parti Oligarşisi"nin zıddı , "Parti içi Demokrasi" dir.

"Parti içi Demokrasi", üyelerin isteklerini ve seslerini kurallara göre en üst kademelere duyurabilmeleridir.

Parti organlarının baskı olmaksızın çalışmalarını gösterebilmesidir.

Karar organlarının karar almalarının engellenmemesidir.

Karar organlarının "Danışma Kurulu" gibi kullanılmamasıdır. Sonuç olarak "Karar" tek veya bir kaç kişiye bırakılırsa, orada tereddütsüz "oligarşi" vardır

Ülkemizin bütün düzen partilerinde "Oligarşi yapılanma ve uygulanma" vardır.

Demokratik olmayan bu siyasal yapılanmaya karşı güçlü bir çıkış olamadığı için,

Ülke; "Tek bir güç"ün hâkim olduğu monarşiye,

Siyasal Yapılanmalar da genel başkan ve çevresindeki bir "küme" nin egemen olduğu "Parti Monarşi"sine hızla sürüklenmektedir.

Siyasal yapılanma demokrasiden uzaklaştıkça, ülke yönetiminde keyfilik baş göstermektedir.

Huzur yerini huzursuzluk,

Mutluluk yerine mutsuzluk öne çıkmaktadır.

Nitekim ülkemizde dinin siyasallaşması gibi sağlıksız bir gelişmeyle karşılaşmaktayız.

Toplumu yönlendirmesi gereken siyasi irade artık yeni projeler sunmak bir yana, var olan projeleri yaşama geçiremeyecek hale geldi.

İlkesizlik,

Kuralsızlık,

Programsızlık

Hırsızlık almış başını gidiyor.

Uzun zamandan beri "devlet içinde "ki çeteleşme temizlenemiyor.

Devlet kurumlarındaki çeteleşme, hırsızlık, rüşvet, görevi kötüye kullanma gibi meşru olmayan işlere yol açıyor.

Bu tür olumsuzluklara, ülkenin iyi yönetilmesini, kaynakların hakça bölüşülmesini sağlamak için planlı programlı olması gereken muhalefet, ya iktidara teslim olmakta veya iç siyasetini korumakla meşgul olmaktadır.

Kongreler sürecinde olan Ana Muhalefetin genel Merkez yöneticileri ile bir erk elde etmiş belediye başkanının yaptığı siyasal hoşnutsuzluk şöyle anlatılıyor.

"CHP'nin en büyük sorunu delegedir..Genel Merkez Yöneticileri ve Belediye başkanları partilileri ( delegeleri demek istiyor) çağırıp tuttukları adaya oy vermesi için ikna etmeye çalışıyorlar. ( Anlaşılan ikna odaları kurulmuş) bunun örnekleri benim ilçemde ( Yazanın ilçesi Çankaya dır) çok yaşanıyor.

Zor durumda olanları, ihtiyacı olanları suçlayamam. Gönül isterdi ki, o arkadaşları daha önce hatırlayabilselerdi, sorunlarını çözebilselerdi"

Tırnak içine aldığım bu parça, CHP li çalışkan, dürüst, önemli görevler yapmış bir üye tarafından yazılmıştır.

CHP li arkadaş az yazmış çok yazmış. Doğruluk payı oldukça fazla..

Bizim de duyumlarımız var. Bir daha bulundukları yerde kalmak için yapılanlar "Oligarşi"ye rahmet okutacak karakterdedir.

Top