Gündem Uyanış
MARİE DE GAULLE Mİ  EMMANUEL MACRON MU?
13-04-2018 17:50 552

MARİE DE GAULLE Mİ EMMANUEL MACRON MU?

 

 

2018 ve 2019 Türkiye'nin kader yılları.

Ya Türkiye silkelenip sırtındaki fazlalıkları dökerek, rayına girer yoluna devam eder, ya da hamaset eşliğinde sonu bilinmeyen bir yere sürüklenecek.

Serinkanlı, tarafsız ve akıllıca ülkenin durumuna bakılınca işlerin iyi gitmediği açık.

Türkiye ekonomisi kötü günler yaşıyor.

Dolar ve Avro yükselişte.

Dolar 4.13, Avro 5.11 TL oldu.

Başka bir deyişle kur, hız kesmiyor.

Eğitim bir facia.

Üniversiteleri anlamak, tanımak mümkün değil.

Bilimsel eğitim kurumlarından çok, Medrese eğitimine hevesli kurumlar haline geldiler.

Dış politika ülkeyi yalnızlığa sürüklüyor.

İç siyaset "çocuk münazarası"

Demokrasinin vazgeçilmez kurumları "Siyasi Parti"ler demokratik işlevlerini yapamayacak durumu getirildi.

Bireylerin yaşam garantisi ve iş güvencesi var denilemez.

Toplum kutuplaşma ve ayrışma sürecini yaşıyor.,

Kimin neden kimin yanında olduğu bilinmez haldedir.

Dil, soy, inanç, renk cinsiyet ayrımı kanıksanmış durumda.

Bir cinsel tecavüzün, bir kadın cinayetinin olmadığı gün yoktur.

İki yıl önce soysuz bir "darbe" girişiminde bulunan "sümüklü Feto" cuların ardı arkası kesilemiyor. Her gün bir veya birkaç baskın düzenleniyor yeni yeni  "Feto"cular ortaya çıkartılıyor.

Üstelik bunların birçoğu kamu görevlisi veya itibarlı işadamları.

O nedenle ülke OHAL ile yönetiliyor.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, OHAL'ı çok sevmiş gözüküyor.

Partisinin gurup toplantısında yaptığı konuşmada "Fetö"cüler henüz temizlenmedi. OHAL bitemez, bitmemeli" demektedir.

Bu kadar ağır siyasal, ekonomik, yönetsel ve demokratik sorunları olan Türkiye'nin, siyasi parti liderlerini, Demokratik Toplum örgütü liderlerini biraraya getirecek tarafsız bir makama, tarafsız bir kişiye ihtiyacı vardır.

Bu makam Cumhurbaşkanlığı makamıdır.

Bu kişi de tarafsız cumhurbaşkanıdır.

Geçmişte yaşanılan kriz dönemlerinin Cumhurbaşkanlarının ""Yuvarlak Masa" toplantılarında çözüldüğüne tanıklık yaptık.

Şimdi;

Siyasi parti yerine ülke yararlarını gözetleyen bir Cumhurbaşkanına çok gereksinim vardır.

Bu veya önümüzdeki yıl, yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak.

Cumhurbaşkanı yetkilerine bakılınca Parlamentonun işlevi yok sayılacak kadar azdır. O nedenle Cumhurbaşkanlığı seçiminin önemi öne çıkmaktadır.

Türkiye Ekonomide, siyasette, eğitimde, sağlıkta, idarede adalette, kimi zaman demokratik kurallara uymayan yasal ya da fiili değişiklikler yaşamaktadır.

Bu yanlışlıkları, eksiklikleri , kırılıp dökülenleri düzeltecek "Büyük adamlar olmasa , hiç bir büyük iş başarılamaz" diyen deneyimli Fransız asker, siyasetçi Marie De Gaullle gibi birine mi,

36 yaşındaki Bankacı, bürokrat coşkulu ama deneyimsiz 36 yaşındaki Emmanuel Macron gibi birine mi ihtiyaç. Vardır?

Neden Fransa,

Neden Macron,

neden De Gaulle ?

Çünkü

De Gaulle ortaya çıktığı zaman Fransa bu günkü Türkiye'mize benzer durumdaydı.

Almanya ile savaş hali vardı. Üstelik büyük bir yenilgi almıştı.

Fransa'nın, yapması, düzeltmesi gereken çok işi vardı.

 

Bence vazoyu kırmadan yerine koyabilen deneyimli bilge birine gereksinim vardı.

Bu gün de öylesi birine Türkiye'nin ihtiyacı vardır.

 

O nedenle "Devlet Adamlığı Deneyimi"ne sahip,iç ve dış siyaseti bilen siyasetin her kademesinde görev almış

Bilge insan,

Deniz Baykal,

Hikmet Çetin,

Murat Karayalçın'ın, Cumhurbaşkanı Adayı olarak önerilmeleri

İsabetli bir bakıştır.

Düşüneni kutlamak lazım.

Top