Şaşıp Kalıyorum,
Arap İngiliz'le birleşmiş Türk'ü arkadan vurmuş;
Ermeni Rus'la birleşmiş,
Doğu Anadolu'yu kana bulamış;
Rum Yunan'la, Yunan İngiliz'le birleşmiş,
Batı Anadolu'yu ele geçirmiş.
Ülkenin mahvolmadık, yıkılmadık, yanmadık, kan dökülmedik, kül olmadık hiçbir yeri kalmamış,
Elde avuçta İstanbul ile İzmir bile yok!..
Anadolu'nun altı yedi milyon nüfuslu en yoksul bölümüyle, yüzde doksan beşi okuma yazma bilmez,
yorgun, yoksul, bitkin, ezik bir halk..
Nasıl kurtulmuşuz?..
Şaşıp kalıyorum...
Yunan'ı nasıl denize döküp hizaya getirmişiz,
İngiliz'i İstanbul'da nasıl çıkarmışız, dünyanın süper güçleriyle masaya nasıl eşit oturmuşuz?
Yıl 1923
Anadolu'da 10-11 milyon savaş artığı yaşıyor; aç biilaç, parasız; yüzde 95'i elifi görse mertek sanacak kadar alfabesiz... Ne yapacaksın?..
Demokrasi yap!.. Nasıl yapacaksın?..
2000'li yıllarda Nurcu tarikatının ardına
Bu kadar adam takılmışken,
1923'ün yanmış yıkılmış Anadolu'sunda nasıl demokrasi yapacaksın?..
Kalan ne? Yıl 1923
Komşunun komşuyu boğazladığı iç savaşlardan, Anadolu'yu mezbahaya döndüren dış savaşlardan yeni çıkmışsın.
Fabrikan yok,
İşçin yok,
İş adamın yok,
Mühendisin yok,
Doktorun yok,
Uzmanın yok,
Tüccarın yok,
Suyun yok,
Barajın yok,
Elektriğin yok,
Kadınların çarşafta çuvala giriyor,
Erkeğin dört karı alıyor,
Yurttaşlik yasası yok,
Üniversiten yok,
Banka yok,
Burjuva yok,
Proletarya yok,
İhracatçı yok,
İthalatçı yok,
Sermayen yok.
Kalkın bakalım...
Nasıl kalkınacaksın?...
Sermayesiz ekonomik kalkınmanın yumurtasız omletten ne farkı var?
Mustafa Kemal kuşağı ne yapmış?..
Yöneticiler devletçiliğe neden ve nasıl sarılmış?..
Türkler bankacılığı nasıl öğrenmiş?..
Merkez Bankası 1930'a değin neden açılamamış?..
Özel sektör nasıl oluşturulmuş?..
Yeni devlet nasıl kurulmuş?..
Çağdaş öğretime nasıl geçilmiş?
1920'de 10-11 milyon nüfusun yüzde 95'i
Alfabesizken savaş artığı bir toplumla,
Okuma yazma seferberliği nasıl açılmış?
Kitaplıklarda kitap yokken,
Ulusal kütüphane nasıl kurulmuş?..
Okullarda tarih kitabı bile yokken tarih nasıl yazılmış?..
Yok olmanın kuyusundan çıkıp var olmanın doruğuna nasıl tırmanılmış?..
Yunanlı ile dostluk nasıl kurulmuş?..
Avrupa'da saygınlık nasıl kazanılmış?..
Şaşıp kalıyorum...
2000'li yılları geçtiğimiz,
Yetmiş milyonluk Türkiye'nin haline bakıyorum...
Hiçbir şeyimiz yokken neler yapmışız?..
Her şeyimiz varken neler yapamıyoruz?..
Bir de bu ortamda,
Mustafa Kemal'e saldıranlara bakıyorum...
İLHAN SELÇUK
CUMHURİYET GAZ.(PENCERE 27 EKİM 1998)"
Büyük ATATÜRK, böylesine bitmiş ve tükenmiş bir Anadolu'da ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI verip, bizlere pırıl pırıl, dünyada saygın bir ülke bırakıp gittin...
Senden sonra iktidara gelen "kifayetsiz muhterisler"; Anadolu Bozkırlarına gömdüğün emperyalist ülkelere teslim oldular.
Cumhuriyeti emanet ettiğin gençlerin içinde bulunduğu durum; geldiğimiz son noktayı acı bir şekilde göstermektedir..
Yaşları 15-29 arasında olan her 1000 gençten 315'i ne okuyor, ne çalışıyor.
25-29 yaş grubunda durum daha vahim. Bu yaş grubunda okumayan ve çalışmayanların oranı yüzde 36'yı buluyor.
Kadınlarda ise okumayan ve çalışmayanların sayısının o yaş grubuna oranı 15-29 yaş grubunda yüzde 43,25-29 yaş grubunda ise yüzde 54 düzeyinde...
Gazi Paşam sana karşı yapılan ihanetin ve alçaklığın faturasını çok acı bir şekilde ödüyoruz.